Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

Çocuklar, uyuşturucu ve Şiyar-Be: Diyarbakır’da bir toplumsal mücadele

Çocuklar, uyuşturucu ve Şiyar-Be: Diyarbakır’da bir toplumsal mücadele

"Şiyar-be diyen her ses, bir çocuğu karanlıktan çekip hayata çağırır."

Diyarbakır, Türkiye’nin hem sosyoekonomik hem de siyasal olarak dezavantajlı bölgelerinden biri olmasının yanı sıra, son yıllarda uyuşturucu kullanım oranlarının hızla arttığı şehirlerin başında gelmektedir. Özellikle yoksul mahallelerde yaşayan çocuklar, hem ekonomik hem de psikolojik nedenlerle uyuşturucuya en açık grubu oluşturmaktadır. Bu noktada, Şiyar-be Platformu gibi sivil inisiyatiflerin devreye girmesi, toplumsal dayanışma temelli mücadelelerin önemini artırmaktadır.

Diyarbakır’da Uyuşturucu Sorununun Sosyolojik Temelleri

Diyarbakır’da genç işsizliğin ve eğitime erişim oranlarının düşüklüğü, özellikle çocukların madde bağımlılığına karşı daha savunmasız olmasına yol açmaktadır. Bourdieu’nun “habitus” kavramı üzerinden okunduğunda, bireylerin sosyal çevrelerinden edindikleri davranış kalıpları, çocuk yaşta uyuşturucuya yönelmeyi sıradanlaştırabilir.

Sur, Bağlar, Kayapınar’ın bazı bölgeleri gibi kentsel çöküntü alanlarında yaşayan çocuklar, hem devlet kurumlarından hem de sağlıklı sosyal ağlardan uzak kalmaktadır. Bu izolasyon, illegal yapılarla temasın daha erken yaşta gerçekleşmesini beraberinde getirir.

Aile yapılarında görülen kırılganlıklar (boşanma, ebeveyn kaybı, şiddet) ile 2015 sonrası yaşanan çatışmalı süreçlerin toplumsal travmaları da çocukları özellikle risk altındaki gruplar haline getirmiştir. Toplumun geniş kesimlerinde hâkim olan “geleceksizlik duygusu”, çocuklarda hedonistik bir yaşam biçiminin benimsenmesine neden olmaktadır.

Şiyar-Be Platformu: Alternatif Bir Sosyal Müdahale Örneği

“Şiyar-be” (Kürtçede: “Uyanık ol, kendine gel”) ifadesiyle isimlendirilen platform, Diyarbakır merkezli, çocukları uyuşturucu ve benzeri tehditlerden korumayı amaçlayan bir sivil toplum hareketidir. Slogan düzeyinde bile, hem kültürel kimliğe yaslanan hem de bilinç yükseltici bir dil benimsemesi, platformun toplumsal meşruiyetini artırmaktadır.

Şiyar-be, Kürtçe ismini ve yerel değerleri temel alarak, batı merkezli “müdahaleci” STK’lardan farklı bir çizgi izlemektedir. Bu da platformun halk nezdindeki güvenini ve katılımcı tabanını artırmaktadır. Sosyolog Alain Touraine’in “sosyal hareketler” tanımı çerçevesinde bakıldığında, Şiyar-be toplumsal özneleşme sürecini mahallelerde başlatmaya çalışmaktadır.

Platformun spor, tiyatro, müzik ve sokak sanatı gibi alanlarla çocukları hem koruma altına alma hem de öz-yeterlik duygularını artırma çabası, travmatik mahallelerde yeni bir umut kanalı açmaktadır. Özellikle katılımcı yöntemler kullanarak yürüttüğü çalışmalar, “yardım alan değil, mücadele eden çocuk” imajı üzerine kuruludur.

Şiyar-Be’nin Başarı Şansı: Fırsatlar ve Tehditler

Fırsatlar

Platformun Kürt dili ve kültürüyle bütünleşik yapısı, çocukların ve ailelerin güvenini artırır.

Yerel sanatçılar, sporcular ve gönüllü gençlerin sahiplenmesi, hareketin dinamizmini artırır.

Devlet kurumlarına karşı duyulan güvensizlik ortamında, bağımsız bir halk inisiyatifi olarak hareket etmesi avantaj yaratır.

Tehditler

Türkiye’de bağımsız taban hareketlerinin “örgüt bağlantılı” ilan edilme riski, platformun hareket alanını daraltabilir.

Devlet desteği almadan ayakta kalmak, uzun vadede yıpratıcı olabilir.

Mahalle düzeyinde uyuşturucu dağıtım ağlarının sosyal direnişle karşılaşması, platform üyeleri için fiziksel tehditler oluşturabilir.

Öneriler: Sosyolojik Dayanışma ve Yapısal Destek

Her mahallede psikososyal destek birimleri kurulmalı, özellikle bağımlılık riski altındaki çocuklarla birebir çalışabilecek uzman sayısı artırılmalıdır.

Belediyeler ve yerel yönetimler, Şiyar-be benzeri platformlarla kurumsal işbirliği yapmalıdır.

Kürt çocukları için ana dille psikolojik destek ve bilinçlendirme programları başlatılmalıdır.

Yerel sanatçılar, aydınlar ve öğretmenler bu sürece kolektif olarak dahil edilmelidir.

Diyarbakır’da uyuşturucu kullanımının çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisi, yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda yapısal eşitsizliklerin ve toplumsal dışlanmanın bir sonucudur. Şiyar-be Platformu, bu bağlamda hem umut hem de mücadeleye çağrı işlevi görmektedir. Başarı şansı, yalnızca platformun özverisine değil; aynı zamanda yerel halkın, akademinin, medyanın ve alternatif kurumların bu mücadeleyi ne kadar sahiplendiğine bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun geleceği çocuklarıyla ölçülür; çocukları korumak, geleceği korumaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi