Fırat Aygen

Fırat Aygen

Şara’nın ABD’de yaptığı ‘Kabul Gösterisi’ üzerine”

Şara’nın ABD’de yaptığı ‘Kabul Gösterisi’ üzerine”

Dünya’daki güç sisteminin denge noktaları bir bir çökerken, bu çöküşü çeşitli tadilatlarla onarmaya çalışan beş yüz yıllık emek sahipleri var: Avrupalı sömürgeciler.

Aydınlanma dönemi sonrası yükselen sömürgecilik faaliyeti, Avrupa için tarihin sahne yönetmenliğini eline aldığı beş yüz yıllık bir serüveni başlattı. Aydınlanma dönemi ile ortaya çıkan bilgi gücünü de arkasına alan Avrupalı hegemonik güçler, dünyaya açılarak küresel bir imparatorluk faaliyetine başladılar. Uzun süren iç ve dış çekişmelerin ardından nihayetinde dünyada Avrupa merkezli kapitalist sistemi Birinci Dünya Savaşı sonrası kurgulayabildiler. Yüz yıllık sistematik içerisinde İngilizler ve Fransızların başrolde olduğu bu sistem, iki dünya savaşından sonra üçüncü büyük bir risk ile karşı karşıya. Bu riskin en büyüğü, üstelik Avrupa ile bin yıllık “toksik müttefikliği” olan Yahudilerden geliyor. Büyük İsrail hedefine adım adım giden Siyonizm, Avrupa merkezli güç sistemi ile karşı karşıya geliyor. Ortadoğu’da bütün iç direnç merkezlerini tasfiye eden Siyonizm, karşısında Avrupa’nın yüz yıllık sistemini buluyor.

İngiltere ve İsrail’in özelde büyük bir kriz içerisinde olduğunu İran saldırıları sırasında belki ilk kez görenlerden biriydik ve bunu buradaki köşemize o günlerde taşımıştık. O günlerde bu tespitlere şaşkınlıkla bakanlar, bugün MI6 eski başkanı Richard Moore’un “HTŞ ile iki yıl önce ilişkilendik” itiraflarını ve Avrupa’nın Filistin Devleti’ni tanıma hamlesini oldukça normalleştirerek görüyorlar. Açıkçası, İngiltere ve Yahudiler arasındaki toksik ilişkinin bin yıllık serüvenine vakıf olanlar, bugünkü çelişkilerin derinliğini, hatta belki de yüzeyselliğini daha net görebilirler. Bugün Siyonizm, Avrupa’nın kurguladığı uluslararası sistemi ve uluslararası toplumu cepheden karşısına alıyor. Ortadoğu’da Batı’nın mesai arkadaşları olan Türkiye ve Körfez’i açıktan hedef alan, hatta Katar ile bu hedeflemelerin askeri eylemlere kadar gidebileceğini gösteren siyonistler; Büyük İsrail için üç bin yıldır ticari, siyasi, askeri, akademik ve diplomatik faaliyet gösteren akışıyla büyük bir güce çatmak üzere. Uluslararası sistemin denge noktalarını sarsan on beş yıllık Suriye savaşı, sarsıntıyı çöküşe götürme eşiğinde. ABD ise uluslararası sistemin şu an her ne kadar hakemi olarak görünse de icracı hükümetinin Yahudi lobisinin rehinesi olduğu görünüyor. İngiliz Kraliyet Ailesi’nin Trump’ı el pençe ağırladığı şatafatlı saray yemeğinde, ABD’ye Büyük İsrail hedefi için daha rasyonel tutum sergilemesine dair “ricacı” olduklarını ve uluslararası sistemin çöküşündeki tadilatlara destek olmasını istediklerini görmek hiç de zor değil. Avrupa’nın uzak sömürgeleri olan Kanada ve Avustralya’yı da yanına alarak Filistin Devleti’ni tanıma hamlesi, askeri ve ticari yaptırımlar; İsrail’e karşı büyük bir güç gösterisiydi. ABD, defaatle ifade ettiğimiz üzere güncel duruma göre sürekli pozisyon değiştiren ve müttefikleri arasındaki çelişkileri gidermeye çalışan bir politikaya sahip. Avrupa merkezli hegemonik sistemin çöküş sesleri duyulurken, Şara’nın kraliyet yemeği sonrası ABD’deki “kabul şöleni” Büyük İsrail’e karşı kapitalist istikrarın geçici zaferi olarak görülebilir. Geçici, çünkü kalıcı olup olmadığını zaman gösterecek. Şara’nın ABD’de ve BM’de gördüğü kabul, Avrupa’nın şimdilik Siyonizm’i dengelemede başarı yakaladığını gösteriyor.

Türkiye, Batı’da yaptığı anti-Siyonist lobi ile ciddi başarılar elde etti ve İsrail’in Şara’yı hedef alan faaliyetlerine ciddi bir blokaj sağladı. Ancak Siyonizm, sahnesini yakaladığı bu süreçte frene basmayıp Avrupa merkezli uluslararası sistemi tehdit etmeye devam edecek adımlardan geri durmayarak yeni müttefik arayışlarına girecek ve ABD’yi manipüle etmeyi sürdürecek gibi görünüyor. Rusya ile zımni ilişkileri olan Siyonistlerin Çin ile ticari temasları derinleştirmesi şaşırtıcı olmayacaktır. İsrail, Ortadoğu’da oyun kuruculuk unvanını kimseye teslim etmemek adına fiili durum yaratmaktan da geri durmayacağını defalarca gösterdi. Katar sonrası İngiliz Kraliyet Ailesi’nin daha fazla yemek tertipleyeceğini de not etmek gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fırat Aygen Arşivi