ZENGİN OLMAYI DEĞİL MUTLU OLMAYI DENEYİN

İnsanoğlu yaşamı boyunca çeşitli zaman dilimlerinden geçerken, karşılaştığı zorluklara nispetten ürettiği çözüm yolları; kişisel benliğini ve karakterini ortaya çıkarır bu değişimler kimi zaman önemli bir yere gelmesine katkı sağlayabiliyorken, kimi zaman da olumsuz bir duruma düşmesine sebep olabiliyor. Yaşamaya her zaman sıfırdan başlarız, dün yaşamaya başladığımız yerle bugün  geldiğimiz yer arasındaki fark tamamen emeğimizin karşılığıdır. Eğer amaçlarımıza ulaşamamışsak yanlış ortamların ve yanlış dostlukların kurbanı olmuşuz demektir. Nitekim hiç bir emek boşuna gitmez. Çünkü hedeflere ulaşma adına ödenen tüm bedeller, kazanç olarak karşımıza çıkar.

Yaşamı boyunca insan değişim tahtası gibidir. Karşılaştığı her kültürden etkilenmektedir. Hаyаtındaki hеr аnı, bir kаrаr aşamasıdır ve hayal edebileceği her şey ona gerçek gelir. Yaşımız ne olursa olsun; hayatımız yaşla değil, yaşadıklarımızla anlaşılır. Hаyаt, insаnа zаhmеtsiz hiçbir şеy vеrmеz aksine en iyi bildiği şeyi bile ona zamanla öğretir. Hayatı güzelleştirme çabası olmadan hayat size güzellik vermez, en basit deyimiyle; yaşadığınız yerleri cennette çevirmediğiniz sürece, gittiğiniz her yer size cehennem gibi gelecektir. Geçmişimize bağlı uzun gözüken fakat iki ucu görünen kısa bir merdiven gibiyiz, Herkesin hafızasında çocukluk anıları kaynıyor niye mi? çünkü hayat çok kısa, bu yüzden ne kırmaya nede kırılmaya değer. Dolayısıyla çocuklarımıza zengin olmayı değil, mutlu olmayı öğretelim. Böylece, hayatları boyunca sahip oldukları şeylerin fiyatını değil, kıymetini bileceklerdir. Tabiri yerindeyse “kokusu komşuya gitmiştir diye  bir tabak yemek gönderen nesilden, görgüsüzce yediğini poz verip paylaşan bir nesile” döndürmeyelim. Ne diyor şair; kimse bugünkü üstünlüğüne güvenip gücüne göre hareket etmesin! Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer.