Ferhat KAPLANER

Ferhat KAPLANER

ALLAH’A YÖNELMEK

ALLAH’A YÖNELMEK

ALLAH’A YÖNELMEK

İslam dininin temelinde, Allah’ın varlığını, birliğini ve O’ndan başka ilah olmadığını kavramak yatar. İslam’ın, insanın hayatına hâkim olabilmesi için, kişinin bu gerçeklere tam iman ederek, Allah’ın sözü olan Kuran’a eksiksiz uyması şarttır. İnsan, İslam fıtratı üzerine yaratılmıştır. İnsanın istekleri ve İslam’ın insana sundukları birbirini tam olarak tamamlar. Allah bu gerçeği Kuran'da şöyle haber vermektedir:

Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır.

(Rum Suresi, 30)

İnsanlar, Allah’ın sözüne uymadıkları takdirde kendilerine zulmetmiş olurlar. Çünkü yaratılışlarına uygun hal ve tavırların dışına çıkarak, yapılarına ters düşen tutumlar sergilediklerinde; bu hem kendilerini, hem de çevresindekileri olumsuz etkiler.

Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar.

(Yunus Suresi, 44)

İslam dininin gereklerini yaşamadığı, fıtratına aykırı bir yaşam sürdüğü halde “ben çok inançlı biriyimdir” diyerek kendisini imanlı zanneden ve sadece başı sıkıştığında “Allah” diyen kişilere çok rastlamışsınızdır. Bu kişiler darlıktan kurtulduğunda yine eski hayatlarına geri dönerler. Genel olarak sıkıntı ve stres içinde yaşar ve inançlı oldukları halde Allah’ın kendilerine neden bu olumsuzlukları yaşattığını düşünüp içten içe hırs duyarlar. Allah’a inanıyor olmaları sanki bir lütufmuş gibi, karşılığında tüm güzelliklere sahip olmayı isterler.

Boyunlarına taktıkları Arapça Allah yazısı ile inançlı olduklarını markalaştırır ve bir reklam unsuru olarak kullanırlar. (Allah’ı ve müminleri tenzih ederim) Özellikle bu tip durumlara medyada çok rastlanır. Bu tür samimiyetsiz kişilerin unuttukları çok önemli bir gerçek vardır. Allah, sinelerin üzerine süs olarak takılan bir obje değil, … Allah, sinelerin özünde olanı bilendir. (Maide Suresi, 7) Önemli olan tek konu Allah sevgisi ve korkusunu kalplerde hissetmek ve attığımız her adımı bu şuurla atmaktır. İşte o zaman kişinin samimiyeti yüzüne ve tavırlarına da yansır. Aksi halde kişinin, inançlı olduğunu söyleyip de inandığını söylediği konuda hiçbir icraatının olmaması, oldukça samimiyetsiz bir tavırdır ve bu durumda kişi sadece kendini kandırır. Zira Allah insana, şah damarından daha yakındır. Her şeyi bilen ve görendir. Şu anda da Allah, sizin bu satırları okuduğunuzu görüyor ve neler düşündüğünüzü biliyor. İnsan nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsın, ister tek başına ister kalabalık bir ortamda olsun bu gerçek asla değişmeyecektir. Allah, insanları her yerde gördüğünü Kuran'da şöyle haber verir:

Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kur'an'dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın.

(Yunus Suresi, 61).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ferhat KAPLANER Arşivi