HAYAT PAHALILIĞININ GÖLGESİNDE; BAYRAM

Ekonomi, gölgesini her yere düşürdüğü gibi, yaklaşan Ramazan Bayramı'nın da sevincini gölgelemeye başladı.

Temel ihtiyaç maddelerine bile ulaşmakta zorlanan vatandaşlar, bayram coşkusu yerine endişe ve üzüntü yaşıyor.

Çocuklarına yeni bir kıyafet bile alamayan Diyarbakırlılar, misafirlerine ikram edecekleri tatlıyı bile karşılayamayacak duruma gelmiş durumda.

Zamlar ve hayat pahalılığı, bu yıl bayramın da tadını kaçırmış gibi görünüyor.

Vatandaşlar, “Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama yetmiyor. Misafirlerimiz gelecek ama elimizden tatlı ikram etmek bile gelmiyor. İkramlıkların fiyatı cep yakıyor. Ne şeker ne de tatlı alınmıyor. Anlayacağınız zamlar ve hayat pahalılığı bayramın da tadını kaçırdı. Bu bayramı nasıl geçireceğiz bilmiyoruz” diye dert yanıyor.

Bu durum, sadece Diyarbakır'a özgü bir problem değil. Tüm Türkiye'de vatandaşlar benzer sıkıntılar yaşıyor.

Artan enflasyon ve gıda fiyatlarındaki yükseliş, alım gücünü düşürüyor ve temel ihtiyaçları karşılamak bile zorlaşıyor. Bu zor şartlarda bayram coşkusu yaşamak ise imkansız hale geliyor.

Yetkililerin bu soruna acil çözüm getirmesi gerekiyor. Vatandaşların alım gücünün korunması ve temel ihtiyaç maddelerine erişimlerinin kolaylaştırılması için gerekli adımlar atılmalı.

Aksi takdirde, bayramlar da sadece birer hüzün günü olarak hafızalara kazınacak.

Ekonomik zorluklar sadece Diyarbakır ve Türkiye'yi değil, tüm dünyayı etkileyen bir sorundur. Geçmişte de ekonomik krizler yaşayan ülkelerde bayramların gölgelenmesine şahit olduk.

Bu durum, toplum psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta ve bayramların özünü zedelemektedir.

Ancak Unutulmamalıdır ki bayramlar, bir araya gelmek, sevdiklerimizle vakit geçirmek ve birbirimize karşı cömert olmak için özel günlerdir. Ekonomik zorluklar bu güzel geleneğimizi gölgelememeli.