Diyarbakır, yaz sıcaklarından sert bir kış iklimine ani geçiş yapmanın sancılarını yaşıyor. Hava sıcaklıklarındaki bu hızlı düşüş, vücut dirençlerini düşürürken şehri yeni ve karmaşık bir salgınla karşı karşıya bıraktı. Hem solunum yollarını hem de sindirim sistemini etkileyen bu salgın nedeniyle hastanelerin acil servislerinde yoğunluk yaşanıyor.

Şehirde hızla yayılan hastalık, alışılagelmiş gripten farklı bir seyir izliyor. Vatandaşlar genellikle boğaz ağrısı, hapşırık ve öksürük gibi klasik soğuk algınlığı şikayetleriyle hastaneye başvuruyor. Ancak bu belirtilere kısa süre içinde mide bulantısı, kusma ve ishal gibi bağırsak enfeksiyonu belirtileri de eşlik ediyor.

Uzmanlar, hastalığın bazı bünyelerde inatçı bir bronşite dönüştüğünü, bazılarında ise sindirim sistemini çökerterek ağır sıvı kaybına yol açtığını belirtiyor. Solunum ve mide şikayetlerinin bir arada görülmesi, hastalığın "kokteyl bir salgın" olduğu izlenimini yaratıyor.

Salgının en hızlı yayıldığı yerlerin başında ise kreşler ve okullar geliyor. Kapalı ortamlarda çocukların yakın temasta olması, virüsün yayılma hızını artırıyor.

Diyarbakır’daki birçok okulda, veli WhatsApp gruplarına uyarı mesajları gönderilmeye başlandı. Öğretmenler tarafından gönderilen mesajlarda; öksürük, hapşırık, halsizlik veya mide bulantısı yaşayan çocukların kesinlikle okula gönderilmemesi isteniyor. Velilerden, sadece kendi çocuklarının iyileşmesi için değil, sınıftaki diğer öğrencilerin sağlığını korumak adına da bu uyarılara riayet etmeleri talep ediliyor.

Konuyla ilgili görüş bildiren sağlık uzmanları, acil servislerdeki yığılmanın önüne geçmek ve salgını kırmak için en büyük görevin ebeveynlere düştüğünü vurguluyor.

Uzmanlar, "Bu tür karma virüs salgınlarında antibiyotik kullanımından ziyade dinlenme ve destek tedavisi önemlidir. Hasta çocukların okula gönderilmesi iyileşme sürecini uzattığı gibi salgının zincirleme büyümesine neden oluyor. Çocuğunuzda belirti varsa mutlaka evde tutun, bol sıvı takviyesi yapın ve dinlendirin" uyarısında bulunuyor.