Adanademirspor maçı da dâhil olmak üzere, sezonun ilk 6 haftasında sahaya çıkan her rakibimiz bizden daha fazla istek ve enerji ortaya koydu. Biz taraftarlar için yenilgi sorun değildir; ama teslim olmak asla kabul edilemez.

Bugün sizlere soruyoruz:

Rakiplerimizin Amedspor karşısında bu kadar yüksek motivasyona sürüklenmesinin sebebini nasıl okuyorsunuz?

Neden yalnızca Amedspor karşısında:

• Tribünler Türk bayraklarıyla süsleniyor,
• “Ne mutlu Türküm diyene” sözleri slogana çevriliyor,
• “Ya Allah Bismillah Allahu Ekber” nidaları yükseliyor,
• Henüz 16-17 yaşındaki genç futbolcular golden sonra asker selamı veriyor,
• Ve galibiyetler üç puandan çok öte, sanki vatan kurtarılmışçasına kutlanıyor?

Farkında mısınız? Amedspor’a karşı verilen mücadele, aslında Kürtlere karşı duyulan nefretin sahaya yansımasıdır. Amedspor’a karşı kazanılan maçlar, sıradan bir sportif başarı olarak değil, “teröristana karşı zafer” olarak sunuluyor.

Biz Amedspor kitlesi olarak bunun bilincindeyiz. Bizim için bu forma sadece bir futbol forması değil; kimliğimizin, kültürümüzün ve varoluşumuzun sembolüdür. Bu yüzden sizlerle aynı duyguları paylaştığınızdan emin olmak istiyoruz.

Unutmayın: Geçen sezon da bu sezonun ilk haftalarında da rakiplerimiz bizden daha istekli oynadı. Eğer Amedspor’a bağınız sadece para üzerinden kurulmuşsa, bu kısa vadede bir başarı getirebilir ama uzun vadede şampiyonluk mücadelesi vermemizi imkânsız kılar.

Amedspor forması için mücadele etmek, bu ülkede yalnızca bir futbol maçından ibaret değildir. Eğer bu ağırlık kaldırılmayacaksa, bu yolda beraber yürümek hem size hem bize haksızlık olur.

Biz taraftarlar olarak kararımızı verdik:

Bizimle varoluşumuzu, kültürümüzü ve kimliğimizi içselleştirenlerle yol almak istiyoruz.

Peki ya siz, Sayın teknik ekip ve futbolcu arkadaşlar?

Bu ağır sorumluluğu omuzlamaya hazır mısınız?

Mehmet Basri Çelik