Lenin, Mahabad Kürt Cumhuriyeti ve anma mesajları
Bu yazıyı 21- 22 Ocak 2024 tarihlerinde güncel olan bu konuları yazmam gerekiyordu. Maalesef iki hafta gecikmeli olarak yazabildim. Okurlarımdan özür diliyorum.
Malumunuz 21 Ocak 2024. Lenin’in yüzüncü ölüm yıldönümü. 22 Ocak 2024 İran Devleti sınırları dahilinde Kürdistan Eyaleti’nde kurulan Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin 78’inci kuruluş yıldönümü.
Her iki konu ile ilgili yayınlanan mesajlara gelince; öncelikle Türk solunun Lenini’in ölüm yıldönümü ile ilgili yayımlanan mesajı var mı diye Google hazretlerine müracaat ettim. Sadece İndipendent Türkçe’de Lenin’in yaptıklarını eleştiren yazı yayımlanmıştı. Yani Türk solu öyle anlaşılıyor ki Lenin’den vazgeçti. Zaten Türk solunun pirlerinden İdris Küçükömer 1960’lı yıllarda şöyle dememiş miydi: “Yukarıdaki komşuda komünizm ölmüş cenazesini kaldıracak adam arıyorlar."
Benim derdim sol görüşlere sahip insanları eleştirmek veya yermek değil. Her insanın dünya görüşüne şiddet içermediği sürece saygım var. Benim derdim vakıaları olduğu gibi okuyucuları doğru bir şekilde ve objektif olarak aktarmaktır.
Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü ile ilgili yayımlanan mesajlar olumlu olup Kürdi hassasiyetleri olan şahıs ve kurumlarca paylaşılmıştır. Lenin’in ölüm yıldönümü ve Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü ile ilgili Kandil’den de mesajlar yayımlandı. Kandil’in Lenin ile ilgili mesajı (Güncel" olması hasebiyle ilgimi çekti) "Enternasyonalist, devrimci vs. kişiliğinden bahsedilmeseydi.
Peki şöyle bir soru akla geliyor. Lenin Kürtler için ne yapmıştı? Buna Sovyetlerin Kürtlere yaptıklarının bir kısmını da eklemekte fayda var diye düşünüyorum. Lenin liderliğinde, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 17 Ekim 1917’de kurulduktan sonra başta Osmanlı toprakları olmak üzere işgal ettiği topraklardan geri çekilmeye başladılar. Kemalistler bunu fırsat bilerek, Bolşeviklere 1920’de gönderdikleri mektupta sorunların çözümü noktasında bir araya gelerek oluşturulacak heyet marifetiyle sorunların "çözüme " kavuşturulması Moskova Antlaşması ile neticelenmiştir.
Burada Mustafa Kemal’in pragmatist kişiliği ve zekasının üstünlüğü neticesinde Moskova Antlaşması’nın gerçekleştiğini unutmayalım.
Mustafa Kemal Meclis’in 1920’de aldığı Misakı Milli kararından haz etmemesine rağmen, (Musul-Kerkük meselesi) Batum meselesini nasıl kullandığı antlaşmanın 16’ıncı maddesinde rahatlıkla görülebilir. Ayrıca Ruslar tarafından Türklere “iki tümene yetecek kadar silâh ve cephane” ile on milyon altın ruble verilmesi kararlaştırıldı. Dikkat edilirse Moskova Antlaşması Lenin’in onayı ile yürürlüğe girmiştir. O para ve silahlar ile 1925 Şéx Said isyanının bastırılmasında daha sonra Ağrı İsyanının bastırılmasında ve binlerce sivilin (kadın , çocuk ,yaşlı demeden ) katledilmesinde kullanılmıştır. Ayrıca Ağrı İsyanı döneminde Sovyetlere sığınmak isteyenlerin, nasıl ateş altında tutularak öldürüldüklerini, Kemalistlerin isteği üzerine Sovyetlere ait savaş uçaklarının bölgeyi bombaladıkları, Zilan Deresi’nde kan gövdeyi götürdüğü hala hafızalardan silinmemiştir.
Son olarak Sovyetlerin Mahabad Kürt Cumhuriyeti’ni ABD’nin de baskısıyla İran Devleti ile işbirliği yaparak nasıl birlikte yaktıkları hatırlatmak isterim. Bir dostum neden bu zor konuları yazdığımı sormuştu? Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın bir hikayesi ile cevap vereyim.
Kıvılcımlı bir konferansta Türkiye’nin sorunlarından bahsederken bir izleyici kendisine şöyle bir soru sorar: Hocam bu sorunlar içerisinde Kürt sorunu yok mu? Hoca şöyle cevap verir : Erkeksen gel bahs et! İşte bizim hikayemiz böyle saf ve temiz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.