Hakim Aytek

Hakim Aytek

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hasta olmak

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hasta olmak

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesiyle tanışmam 1983 yılına kadar gider.

Bağırsaklarımda oluşan viral /bakteriyel bir enfeksiyon sebebi ile bir yıl a yakın aralıklı olarak ishal olmam ve ishali "durduramayan" sağlık ocağı ve Diyarbakır Devlet hastanesi dahiliye doktorları sayesinde (tabi bu arada intaniye bölümüne gidiş gelişlerimden söz etmiyorum bile) En nihayetinde Dahiliye polikliniğinde Fuad Sar isimli bir dahiliye doktorunun müdahalesiyle bir yıllık mücadelem sayesinde teferruattır muayene olabildim.

Dr. Fuad Sar tüm tetkiklerden sonra benden kolon grafiği istedi. O dönemde kolon grafiği cihazı sadece D.Ü Tıp Fak. Hastanesinde vardı. Bende komşumuz olan ve Radyoloji bölümünde çalışan, Salih Aktan Abiye durumu aktardım. (Allah ondan razı olsun) bazı bürokratik işlemleri tamamlayarak kolon grafiğini çekmiş oldum. Tıp Doktoru değilim ama bugün yaşadığım oto immun hastalıkların "temelinin "yaşadığım bağırsak problemi ile atıldığını düşünüyorum.

1994 yılına kadar farklı rahatsızlıklar sebebi ile polikliniklere gitmişliğim vardır. 1994 yılından başlamak üzere göğüs kafesi, ağrısı, bel ağrısı ve diz ağrısı ile başlayan hikayem, bugüne kadar malesef devam etti/ ediyor.

SSK çilesinden söz edip zamanınızı almayacağım, işçi kadrosunda çalışan herkes maalesef bu çileyi çekmiştir.

Ben sadece bir çileden söz edip SSK konusunu kapatacağım. Hidroksiklorokin ilacı SSK döneminde Türkiye’de bulunmadığından Almanya’dan temin edilirdi, temin süresi 6 ay.

19 şubat 2005 tarihi itibariyle SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığına bağlanınca hastaların çektiği çile epey azaldı.

Erdoğan’nın yaptığı iyi işlerden bir tanesi SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması oldu. 1994 yılında dönemsel olarak başlayan ağrılarım, 2003 yılında gün/ 24 saat ağrımaya başladı.

D.Ü ile maceramız tekrar başlamış oldu

Ben Ege Ünversitesine yıllarca aktarmalı uçaklar ile giderek tedavi olmaya çalıştım. 2012 yılından itibaren kullandığım ilaçların etkisi bittiğinden (Hidrosikiorokin, Sulf asaIazin) dolayı BİYOLOJiK AJAN denilen İNHIBUTÖRLER kullanmaya başladım. İlaçların durumuna göre bazen evde bazen FTR polikliniğinden enjekte etmeye başladım.

D.Ü Acil Tıp bölümü ile ilgili son 14 yılda yaşadıklarımı teferruata girmeden anlatmak isterim.

Bendeki rahatsızlıklardan bir tanesi de (Ankilozan spondilit, psoriyatik artrit dışında) kalp romatizması olup ayda bir acil tıp bölümünde depo penisilin yapmaktayım.

Rimatizmal hastalıklarından dolayı özellikle havaların soğuk olduğu dönemlerde ağrılarım arttığından dolayı acil tıp bölümüne başvururum.

Okuyucularıma samimiyetim ile söyleyeyim, genelde problem yaşadım. İşin ehli personel çok az, asistanlar ile birlikte sağlik personeli hastalara müdahalede yetersiz, kaldıklarında veya müdahalede geciktiklerinde, sizden bir uyarı geldiğinde asistanlar sağlik personeli ile birlikte hastalara sözlü ve fiziki saldırıya başlarlar. Bunları benim eşim yaşadı, çocuklarım yaşadı ben de yaşadım.

Son yaşadığım olaya gelmeden evvel, dönemin Kayyımı Cumali Atilla kalp spazmı şikayeti ile D. Ü. Acil Tıp bölümüne başvurmuş ilgilenen olmadığı için, Asistanlara, sağlık personeline ,ta rektöre kadar " küfürler, hakaretler " havada uyuşmuş, özel kalem müdürü Mehmet Altan silah çekmiş, onları tehdit etmiş "korkudan" ne bölüm başkanı, ne başhekim ne rektör yardımcısı ve rektör o asistan ve sağlık personelinin hakkını savunmak için olay yerine gidememişler. Bana karşı tavır alan tedavisi yapmayan asistan ve sağlık personeli gibi kayyıma tavır anlamamışlar. Herkes "tıpış tıpış " kendisi ile ilgilenmişlerdir. Niye? Çünkü yanlarında koruma polis var Kayyım aynı zamanda vali yardımcısı.

31 Mart 2025 günü ( ramazan bayramı 1. günü) ağrılarım 30 mart gece 12 civarında başladı ( ağrılı günlerimde günde iki kapsül asemetazin 60 mg ağrı kesici almaktayım. Mevcut ağrı kesicilerin en etkilisi) belki dayanırım diye acile hemen gitmedim Çünkü , yaşadıklarımdan dolayı bende fobi oluşmuştu. Ağrılarım dayanılmaz hale gelince Saat 3 civarında D.U. Acil Tıp bölümüne gittim.( kamera kayıtlarında var) Her zamanki gibi asistanların bulunduğu alana yönelerek, Ankilozan spondilit, psoriyatik artrid, PANiK BOZUKLUK CEPIZODIK PPAROKSISMAL ANKSIYATEG,,Hipo glisemi koah ve alerjik astım hastası olduğumu söyledim. Bu hastalıklarının Bilgisayar sisteminde kayıtlı olduğunu ilaç Raporlarının olduğunu söylememe rağmen ilgilenemedi. Görevli asistan Büşra Handan Adıgüzel idi. Sisteme ısrarla bakmadı " ben bakmak zorunda değilim" dedi sanki öyle bir talimat almıştı. Parol veya alveres ağrı kesici yapabileceğini söyledi.

Bende size kullandığım ağrı kesicileri söyledim sizin vereceğiniz agri kesicilerin etkisi benim kullandıklarını yanında çok çok hafif kalır.

Lütfen Rice ediyorum bilgisayar sistemine bakın herşeyi orada görürsünüz. 6 saat bana herhangi bir işlem yapılmadan bekletildim. Benimle ALAY ettiler,. Bu sağlıklı bir RUH HALİ değildir, hastayı muayene eden doktorlar II HASTA II ise vatandaşın durumu maalesef içler acısıdır. Ben o ağrılardan dolayı kendimi pencereden atmasaydım sorumlusu kim olurdu.

Rektör yrd Welat Şen’i aradım, yardımcı olmaya çalıştı sonuç alamadım. Tıp Fakültesi Dekanı Sabahaddin Ertuğrul’u aradım çok yardımcı olmasına rağmen onu da dinlemediler. Acil Tıp Bölüm başkanı Cafer Guloglunu aradım cevap vermedi.

Velhasıl kelam ben bu durumda isem hiç tanıdığı olmayan vatandaş ne yapacak . Biz Ssk hastanesinden " kurtulduk" derken DOLUYA tutulduk. Daha sonra Bölüm başkanı ile görüşmemizde ,"özel hastaneye gidebilirsin" demesi durumuna vahametini ortaya koymaktadır

35 yil çalışarak bu devlete vergi verdim ve benim vergileriyle maaş alan bu " insanlar" biraz utanmalıdırlar.

Bu olaylardan sonra Bölüm başkanı yerinde oturuyorsa ,Başhekim, Dekan, yerine oturmaması lazım. Onlar oturuyorsa Rektör yardımcıları yerinde oturmaması lazım, Rektör yardımcıları yerinde oturuyorlarsa REKTÖRÜN yerinde oturmaması lazım. Bu rezaletin bir daha yaşanmaması için Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakim Aytek Arşivi