"Ser xetê bin xetê" çocukluğumuzda sürekli duyardık. Nedeni ise bizim bitişik köyden zamanında sürgün edilen veya gitmek zorunda bırakılan aileler vardı. Tabii zamanla dönenlerde eski köy evlerinden geceleri bir araya gelindiğinde sürekli duyar olmuştuk. Bu ser xetê bin xetê’nin neresi olduğunu bilmezdik. Ve çocuk aklımızla sürekli merak ederdik. Tabii zamanla belli bir yaştan sonra Kürtlerin dört devlet tarafından dört parçaya bölündüğünü, ser xetê'nin Türkiye tarafında, bin xetê'nin Suriye tarafında kaldığını bilir olduk. Şimdilerde hem ser xetê'de hem de bin xetê'de yeni gelişmeler var. Yıllarca Suriye'de kimliksiz yaşayan Kürtler, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşında özerk bölgeler inşa ettiler. 28 Kasım'da başlayan ve 8 Aralık'ta muhaliflerin Şam'ı ele geçirmesiyle Kürtlerin artık yeni Suriye'de örgütlü bir halk olarak ve statü sahibi oldukları ortaya çıktı.

Artık dünya da Kürtlerin faktör değil, aktör olduklarını görmek durumundalar. Tam da bu gelişmeler ışığında Kürtler de kendi iç barışını sağlamaya yönelik adımlar atmaya başladılar. Önce Rojava'daki Kürtlerin görüşmeleri, daha sonrasında Suriye Demokratik Güçlerin temsilcisi Mazlum Kobani bir heyetle Erbil'de Mesud Barzani ile görüşmeler yaptılar. Bu görüşmeler, Kürtlerin bundan sonra birlikte hareket etmesi büyük bir gelişme olarak algılanabilir. Aynı zamanda Kürt halkında büyük bir heyecan uyandırmış durumda. Sosyal medya iki liderin buluşma görüntüleriyle doldu. Rojava’da havai fişekler patladı, Kamışlo’da halk sokaklara dökülüp sevinç gösterileri yaptı. Dört parçadaki Kürtlerin birbirlerinden uzak durması Kürtlerin yüreğini dağlıyordu. Bu buluşmayla Kürtler şeytanın bacağını kırdı. Kara bulutlar dağıldı, sönmeye yüz tutan umutlar yeniden yeşerdi. Binê xetê'de bunlar olurken, serê xetê'de de bunlara paralel yeni gelişmeler oluyor.

45 yılı bulan çatışmalı süreç, birçok kez denenmesine rağmen başarıya ulaşmayan yeni bir süreç başlamış gibi görünüyor. 43 ay sonra Sayın Öcalan'la yapılan görüşmeye giden heyetin açıklamasına göre, Öcalan'ın Devlet Bahçeli'nin söylemine ve paradigmaya uygun şartlar oluşturulması durumunda katkı yapabileceğini ve savaşı sonlandırabileceğine dair kudretini aktarmıştır. Sürecin başarıya ulaşması durumunda Kürtlerin ve Türklerin dördüncü ittifakı denilebilir. Ama tüm bölgede sonuç tam olarak öngörülmese de, yüzyıl önce statüsüz bırakılan Kürtler yeni yüzyılda "Biz de aktörüz" mesajını vermeye başladılar. Hem ser xetê’de hemde Binê Xetê'de ve yaşadıkları diğer devletlere ve dünya devletlerine, artık Kürtler olmadan bölgenin yeniden dizayn edilmesinin mümkün olmadığı mesajını vermeye başladılar.