Ahmet Aslan

Ahmet Aslan

Fesih kararı: Yeni bir başlangıç mümkün mü?

Fesih kararı: Yeni bir başlangıç mümkün mü?

13 aralık 2022 yılında rüyam gerçek olsa başlıklı bir yazı kaleme almıştım.o yazıdan bir bölüm bırakıyorum sonrasında Yeni yazı devam edeceğim. Yav hayırdır bugün kepenk kapatma var da benim haberim mi yok? Dememe fırsat vermeden, haberin yok mu dedi. Neden? dedim. Bütün haber ajansları canlı yayın yapıyor şuan dedi. Hemen eve koştum. Televizyon kanallarını tek tek karıştırdım, aman Allah'ım bu ne güzel şey. Halkların birlikte kurduğu Cumhuriyet' in 100. Yılı vesilesiyle yaşanmış bütün acılara çözüm getirecek devlet aklı, olması gerekeni yapıyor. Kanaldan kanala atlıyorum, bazı kanallar Diyarbakır, Dağkapı meydanında canlı yayında, (Dağkapı meydanı aynı zamanda şeyh Sait ve arkadaşlarının idam edildiği meydandır.) Bazı televizyon kanalları da kurucu meclisin önünde. Ankara Ulus meydanında canlı yayında toplanan kitledeki coşkuyu anlatmaya ne sözcükler yeter. Öyle bir heyecan, öyle bir sevinç ne okumuştum nede duymuştum. Amed Dağkapı meydanında Beyaz tülbentli anaların ve babaların gözlerindeki heyecan görülmeye değer. Yıllardır dağlarda, cezaevlerinde, yurtdışında yaşamak zorunda kalan çocuklarıyla buluşacaklar. Bu yazıdan 27 ay sonra diyarbakır şeyh Said meydanında beklenen açıklama 27 şubat'a yapıldı Öcalan'ın çağrısından sonra kürtlerde büyük hayal kırıklığı yaşanmıyor değil. kürtlerin anlıyamadğı ama Sayın Öcalan'ın devlet ve hükumet eline kocaman bir bomba bıraktı.Öcalan Ben barış adına üstüme düşen sorumluğu yerine getirecek kudrete sahibim ya siz.? Dünya'da peş peşe olymlu açıklama geldi açıklamayı destekliyoruz dediler. Silahlı mücadeleyi sonlandırmak tek başına kürt sorununun tabiki çözmez.

Ancak Kürt sorununun çözümü için yeni bir başlangıç olabilir.Peki tüm bu gelişmeler ışığında yüzyıllık sorun nasıl çözülecek veya nasıl çözmek istiyorlar? Ya da halkın tabiriyle, Ortadoğu'daki gelişmeler ışığında yine AKP zamana mı oynayacak? Süreci önce AKP tarafından ele alalım.

AK Parti, 3 Kasım 2002 yılında iktidara geldiğinde, demokratik reformlar yapacağını, başta Kürt meselesi olmak üzere, seksen yıllık cumhuriyet tarihinde mağdur edilmiş herkesi kucaklayacağını, herkesle barışık olacağını kamuoyuna açıklamıştı. Bunların hiçbiri pek mümkün olmadı. Neden olmadı? Çünkü iç dünyasında sürekli temsil ettiği Sünni devlet modeli, aynı zamanda geçmiştekiler gibi büyük olmasalar da, Osmanlı devlet modeli yaratmaktı. Bunu nereden anlıyoruz? 2011 yılında barış süreci başladığında, bugün Gelecek Partisi Genel Başkanı olan Ahmet Davutoğlu başbakan iken, Konya'daki bir konuşmasında "21. yüzyıla uyarlanmış bir Sünni Osmanlı devlet modeli oluşturmak hedefimiz var" dedi. Çünkü düşündükleri bir Sünni devlet modelini Ortadoğu'da güçlü kılmak bütün dertleri ve hayalleriydi. 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşta bu hayallerini gerçekleştirmek için, başta o dönemde PYD Eşbaşkanı olan Salih Müslim olmak üzere, Suriyeli birçok Kürt ve rejime muhalifin temsilcileriyle görüşmeler yaptılar. Aynı zamanda içerde de Kürt sorununun çözümüne yönelik, başta İmralı olmak üzere, her tarafa heyetler gidip buna barış süreci denildi. Süreçten herkes, başta Kürtler olmak üzere, her kesim umutlandı. Neden büyük umutlar bağlandı? Çünkü artık batıya asker cenazeleri gitmeyecekti. Kürtler de kendi çocuklarına kavuşacaktı. Yıllardır annelerin yaşadığı acılar bir daha yaşanmayacaktı. Ekonomi düzelecek, refah düzeyi gelişecekti; çünkü yıllardır süren çatışmalı ortam sona erecekti.

Olmadı olmadı? Çünkü başta Suriye'de göndermek istedikleri Şii rejim yıkılmadı ve Sünni rejim iktidara gelemedi. Başta Rojava'daki Kürtler olmak üzere muhaliflerin bir kesimi, rejimin Şii veya Sünni olması fark etmiyor, demokratik bir Suriye herkes için yeterlidir dediler. Çünkü Sayın Öcalan ve Kürtlerin böyle bir paradigmayı benimsemişlerdi. Halkların kurtuluşunun parçalamaktan değil birlikten geçtiğine inanıyorlardı. "Paradigmamız bu" dediklerinde ipler kopma noktasına geldi ve koptu. Aradan geçen yıllar sonra Şii rejim yıkıldı, yerine Sünni rejim geldi. Ve gürüşmeler tekrar başladı. Sayın Öcalan açıklama yaptı. Yeni yapılan açıklamada tekrar parçalamaktan değil birlikte yaşamadan söz edild. Açıklamadan iki gün sonra Pkk ateş ilan ettiğini ve öcalan'ın açıklamasına destek verdiklerini belirtiler. Şimdi gözler tekrar devlet ve hükümet kanadında.temenimiz odurki Sayın Öcalan'ın çağrısına taraflar destek verirler. Umutlar baharla filizlenir ve güzelleşir. buda tüm Türkiye halklarının yararına olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ahmet Aslan Arşivi