Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

Diyarbakır Nasıl Mutlu Olsun ki?

Diyarbakır Nasıl Mutlu Olsun ki?

“Diyarbakır'ın mutluluğu için barış ve demokrasiye inanmak ve bu değerler için mücadele etmek önemlidir.”

Diyarbakır, Türkiye'nin en köklü ve tarihi şehirlerinden biri olmasına rağmen, son yıllarda mutsuzluk ve umutsuzlukla anılan bir kent haline gelmiştir. Son 4 yıldır Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) "Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre Diyarbakır, mutsuzluk sıralamasında ilk sırada yer alıyor. 2021 yılında yapılan araştırmada Diyarbakır nüfusunun %24,75'i hayatından memnun olmadığını beyan etmiş. Bu oran 2023 yılında da benzer seviyelerde kalarak Diyarbakır'ı Türkiye'nin en mutsuz kenti konumunda tutuyor.

Diyarbakır’ın mutlu olması için bir neden yok ki. Diyarbakır’ın mutsuz olması için ne gerekiyorsa yapılıyor.

Bu durumun birçok nedeni bulunmaktadır; siyasi, ekonomik ve sosyal olaylar şehrin psikolojisini derinden etkilemiştir.

İşte Diyarbakır’ın bu mutsuzluğunu tetikleyen bazı olaylar:

Kürt Sorunu

Kürt sorunu, Türkiye'nin en karmaşık ve uzun soluklu siyasi meselelerinden biridir. Yüzyıldan fazla bir süredir devam eden bu sorun, bölgede önemli bir gerilim ve istikrarsızlık kaynağı olmuştur. Sorunun kökeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüne ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar uzanmaktadır. Diyarbakır, Kürt sorununun merkez üssü olarak kabul edilir. Şehir, yoğun bir Kürt nüfusuna sahip ve tarihi boyunca birçok etnik çatışmaya sahne olmuştur. Son yıllarda Diyarbakır'da yaşanan şiddet olayları, şehrin mutsuzluğunu ve umutsuzluğunu daha da derinleştirmiştir.

Anadilde Eğitim Sorunu

Ana dilde eğitim sorunu, Diyarbakır'da yaygın olan mutsuzluğun önemli bir kaynağıdır. Kürtler, ana dillerinde eğitim alma hakkının tanınmasını ve bu hakkın anayasal güvence altına alınmasını talep etmektedir. Ana dilde eğitim sorununun çözümü, Diyarbakır'da barış ve huzurun sağlanmasına önemli katkıda bulunacaktır.

Siyasal Ayrımcılık

Siyasal ayrımcılık, Diyarbakır'ın mutsuzluğunun en önemli nedenlerinden biridir. Kürtlerin uzun yıllardır maruz kaldığı siyasi baskılar ve hak ihlalleri, şehrin sosyo-ekonomik kalkınmasını engellemiş ve Kürtlerin Türkiye’de kendilerini eşit ve kabul edilmiş hissetmelerini zorlaştırmıştır. Hala cezaevleri Kürt siyasetçileriyle doludur. Siyasal ayrımcılığın Diyarbakır'ın mutsuzluğuna önemli bir etkisi olduğu açıktır. Bu sorunun çözümü için Kürtlerin haklarının tanınması ve korunması ve Kürt sorununun barışçıl bir şekilde çözümü için gerekli adımların atılması gerekmektedir.

Kayyum Atama Tehditleri

Diyarbakır, demokratik olarak seçilmiş belediye başkanlarının yerine her seferinde kayyum atanması gündeme geliyor. Sekiz yıldır Diyarbakır halkının seçtiği Eş başkanlar görevden alınıp, yerlerine kayyum atanmaktadır. Şimdi yine kayyum atama gündemde ve halk tepkisini bile gösteremiyor. Halkın iradesinin hiçe sayıldığı bu durum, şehirde büyük bir güvensizlik ve adaletsizlik duygusu yaratmıştır. DEM'li belediye başkanlarının görevden alınması, halkın demokratik sürece olan inancını zedelemiş ve toplumsal huzursuzluğu artırmıştır.

İşsizlik

Diyarbakır'daki işsizlik oranları, Türkiye ortalamasına göre daha yüksektir. 2022 yılı sonu itibarıyla Diyarbakır'daki işsizlik oranı %15 olarak açıklanmıştır. Bu oran, Türkiye genelindeki işsizlik oranı olan %10,4'ten 4,6 puan daha fazladır.

Dansçılara Saldırı

Kültürel ve sanatsal faaliyetlerin toplumsal barışa katkısı büyüktür. Ancak, Diyarbakır’da dansçılara yönelik saldırılar gibi olaylar, şehirdeki kültürel faaliyetlerin engellenmesine ve sanatçılara yönelik baskılara işaret etmektedir. Bu tür saldırılar, şehirdeki kültürel çeşitliliğin ve özgürlüğün kısıtlandığı duygusunu pekiştirmektedir.

İhraç Edilen Memur ve İşçiler

Diyarbakır'da son yıllarda çeşitli kurumlardan ihraç edilen memur ve işçilerin sayısında artış gözlemlenmektedir. Bu durum, hem ihraç edilen kişiler hem de kamu kurumları ve sivil toplum için önemli bir problem oluşturmaktadır.

Tahir Elçi Davası

Tahir Elçi, Kürt Türk hukukçu ve insan hakları savunucusudur. 2009 ile 2015 yılları arasında Diyarbakır Baro Başkanlığı görevini yürütmüştür. Elçi, barışçıl çözüm ve insan hakları savunuculuğuyla tanınmıştır. Kürt sorununun çözümü için diyalog ve uzlaşmaya dayalı bir yaklaşımı savunmuştur.

Tahir Elçi’nin öldürülmesi, Diyarbakır'da büyük bir travma yaratmıştır. Elçi’nin ölümünden sorumlu tutulan kişilerin beraat etmesi, adalet sistemine olan güveni sarsmıştır. Bu dava, şehirdeki hukuksuzluk algısını ve insanların adalete olan inancını olumsuz etkilemiştir. Tahir Elçi’nin davasında adaletin yerini bulmaması, toplumsal huzursuzluğu ve mutsuzluğu derinleştirmiştir.

Amedspor’a Yapılan Haksızlıklar

Diyarbakır’ın futbol takımı Amedspor, yıllardır çeşitli haksızlıklara ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Sporun birleştirici gücüne rağmen, Amedspor’a yönelik bu tür tutumlar, Diyarbakırlıların kendilerini dışlanmış hissetmelerine yol açmaktadır. Spor sahasındaki bu haksızlıklar, sadece sporcuları değil, tüm şehir halkını olumsuz etkilemektedir.

Diyarbakır’ın mutsuzluğu, yukarıda sıralanan olaylar ve benzeri pek çok başka etkenin birleşiminden kaynaklanmaktadır. Siyasi baskılar, ekonomik zorluklar, adaletin tesis edilememesi ve kültürel baskılar, şehirdeki genel ruh halini olumsuz yönde etkilemektedir. Diyarbakır halkının daha mutlu ve huzurlu bir yaşam sürebilmesi için, bu sorunların köklü ve kalıcı çözümlerle ele alınması gerekmektedir. Demokratik hakların korunması, ekonomik refahın artırılması, adaletin sağlanması ve kültürel özgürlüklerin teşvik edilmesi, Diyarbakır’ın mutluluğunu yeniden kazanmasına yardımcı olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi