“Lezzetiyle büyüleyen Diyarbakır'ın çerezi ve kadayıfı, Kayyum ve bürokrasisinin en büyük harcama kalemlerinden”

Diyarbakır, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra enfes lezzetleriyle de ünlü bir şehir. Bu lezzetlerin başında çerezi ve kadayıfı geliyor. Hem geleneksel hem de modern mutfaklarda sıkça yer alan bu tatlar, Diyarbakır'ın yöresel mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

Çerezi, adını fıstık ve şekeri bir araya getiren, kıtır kıtır lezzetiyle bilinen bir atıştırmalık. Her biri el emeği ile hazırlanan çerezler, yöresel tatlarla buluşarak damaklarda unutulmaz bir iz bırakır.

Kadayıf ise, Diyarbakır mutfağının şaheserlerinden biridir. İnce tel tel hamurunun arasına doldurulan ceviz ve şeker karışımıyla hazırlanan kadayıf, özellikle bayram ve özel günlerde misafirlere ikram edilen tatlıların başında gelir. Yumuşak dokusu ve hafif tatlılığıyla damakları şenlendiren bu lezzet, Diyarbakır'ın sokaklarında da kadayıfçı vitrinlerinde göz kamaştırıcı bir şekilde sergilenir.

Diyarbakır'ın çerezi ve kadayıfı, sadece bir tat değil, aynı zamanda şehrin tarihini ve kültürünü de yansıtan önemli simgelerdir. Bu lezzetler, her bir lokmada Diyarbakır'ın zengin mirasını hissettirir ve şehrin sokaklarında dolaşırken unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkarır.

Diyarbakır'ın çerezi ve kadayıfı aynı zamanda kayyum ve bürokrasisinin harcama kalemlerinin başında geliyor. İlk kayyum Cumali Atila’dan belediyeyi devralan Dr. Selçuk Mızraklı yaptığı açıklamada:

“Bu kadar borç bıraktılar demek istemiyorum. Dünyadaki herhangi bir denetçi, kurum ve kuruluş gelse ‘evet bunlar doğruyu söylüyorlar’ derler. Kayyum döneminde 1 ton 600 kilo fıstıklı kadayıf yemişler. Yüzlerce kahve fincan takımları göndermişler. Fincanlar 92 bin TL tutuyor. 92 bin TL fincan masrafıyla 460 ailenin bir aylık masrafını karşılayabiliyorsunuz. Yoksul esaslı belediyecilik birinci gündem maddemiz olacak. Her yaş grubuyla önceliklerimiz insan olacak, onun ihtiyaçları temininde çalışacağız.”

İkinci Kayyumdan belediyeyi devralan Eş başkanlar Serra Bucak ve Doğan Hatun, bir süre önce genel borç ile belediye bağlı DİSKİ'nin borcunun toplamının 3 milyar 345 milyon TL olduğu açıkladı. Borç tespitine dair çalışmalar devam ederken, seçim öncesi "temsil, ağırlama, tören, fuar ve organizasyon giderleri" adı altında yüzbinlerce TL harcama yapıldığı ortaya çıktı.

Kayyım yönetimi, ocak ayında "temsil, ağırlama, tören, fuar ve organizasyon" için 250 bin 26,32 TL harcadı. Harcama kalemleri şöyle: 15 kilo ceviz, 18 kilo kaju, 3 paket çikolata, 10 adet kolonya (her biri 400 ml), 25 kilo Türk Kahvesi, 15 paket Nescafe Gold, 18 kilo Fındık, 20 paket çay, 5 kilo kahve kreması, 20 kilo dibek kahve, 18 kilo badem, 20 kilo Antep Fıstığı, 35 paket Çaykur çay, 20 paket sargılı şeker (her biri 5 kilo), 15 kilo çifte kavrulmuş lokum, 20 kilo menengiç kahvesi, 850 şişe meyve suyu, bin 500 soda, 60 paket bitki çayı ve 20 paket servis peçete (lüx). (Bir aylık harcama)

Şubat ve mart aylarında da aynı kilo ve adette benzer kalemlere iki ayrı harcama yapıldı. Şubat ayında 250 bin 586,85 TL; mart ayında ise 267 bin 265,49 TL harcama yapıldı. Böylece 769 bin 876,66 TL çerez, çikolata ve içecek için ödeme yapıldı. Bu harcamaları yıllara vurduğunda Dünyanın parası eder.

Diyarbakır'daki çerez harcamaları, belediyelerin kaynaklarını nasıl kullandığına dair önemli bir tartışma başlattı. Bu tür harcamaların şeffaf olması ve halka karşı hesap verebilir olması, yerel yönetimlere olan güveni artırmak için oldukça önemlidir.

Diyarbakır halkı, bu harcamaların gereksiz olduğunu ve şehrin daha önemli ihtiyaçları için kullanılabileceğini savunuyor. Özellikle seçimlerden hemen önce bu kadar yüksek miktarda paraya çerez alınmasının etik açıdan sorgulanmasına neden oluyor. Bazı vatandaşlar, bu paranın yoksulluk, eğitim veya sağlık gibi daha önemli alanlarda kullanılabileceğini savunuyor.

Bu durum, Diyarbakır'da belediyenin kaynak kullanımıyla ilgili uzun süredir devam eden tartışmalar halkın seçtiklerini sahiplenmesini sağlıyor. Halk, seçilmiş temsilciler yerine kayyımlar tarafından yönetilmesini istemiyor.

Halk belediyenin şeffaf ve hesap verebilir halkın seçtiği seçilmişler tarafından yönetilmesini istiyor. Halk, şehri yönetmek için kendilerinin seçtiği kişiler tarafından temsil edilmek istiyor. Kayyım atamaları yerine, özgür ve adil seçimlerle halkın kendi iradesinin yönetimin istiyor. Diyarbakır halkının demokratik taleplerinin gerçekleşmesi için tüm tarafların yapıcı bir şekilde diyalog kurması ve çözüm üretmeye çalışması gerekiyor. Bu sayede, şehre daha adil ve şeffaf bir yönetim anlayışı gelecek, mutsuzluk sıralamasında son dört yıl sonuncu olan Diyarbakır ilklere yükselecektir.