Altılı masa taslağı

Taslağın Türkiye halklarına cevap olacak nitelikte bir anayasa taslağı oluşturulmadığı görülüyor.

Taslakta Kürtler, kadın ve anadilden eser yok. Türkiye'nin sınırlarında yaşayan ikinci büyük nüfusuna sahip Kürtlere, kadınlara hele de kadına yönelik uluslararası şiddetle mücadele gününde bile, şiddette maruz kalan ve yüzlerce kadının gözaltına alındığı haftaya denk gelmesine rağmen, taslakta kadın haklarına dair tek satır yok.

Kürtlerin Anayasal ve evrensel hukuk normlarından doğan haklarına dair tek bir satır bile yok.

Anadilde eğitimin olmadığı bir anayasanın topluma hizmet etmediği gibi halklara verecek bir şeyinin olmadığı da aşikardır. Ötekileştirilenlerin içinde kendini bulmadığı özgürlük, barış ve kardeşlik çağrısı taşımayan bir anayasa taslağının başarılı olma şansı yok.

Sadece isim değişikliğinden başka birşey değildir. Kısacası Türkiye toplumunun beklentilerini karşılayacak bir taslak olmadığı anlaşılmaktadır.

Yazıyı bir fıkra ile bitireyim.

Adamın biri sürekli ağlama duvarına gider (musevilik dininde en önemli ibadetlerden bir tanesi ağlama duvarıdır) adamın biri sürekli olarak onu izler ve bir gün sorar, ne yaptığını. Adam dönüp cevaplar; kendi kendimle konuştum der.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum