4 Kasım 2016 yılında HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri, belediye başkanları gözaltına alınıp tutuklanmalarına giden süreçte CHP genel başkanı, TBMM'de dokunulmazların kaldırılması anayasaya aykırıdır, ama meclise gelirse evet oyu vereceğini belirmişti. Dokunulmazlıkların kalkmasıyla eş başkanlar dahil milletvekilleri ve belediye başkanlarının tutuklanmasıyla HDP'yi (HDP siyasi darbe diyor) siyasetten tasfiye süreci başlatıldı. Belediye başkanlarının yerine, valiler ve kaymakamlar, kayyum olarak atandı. Buna rağmen HDP 2018 haziran seçimlerinde bütün baskılara karşı yüzde on barajını aştı.2019 mart, yerel seçimlerinde kayyumla yönetilen belediyeleri tekrar geri aldı. Kimi adaylara KHK ile atılma gerekçe gösterilerek, mazbata verilmedi. Mazbata alanlarınsa 3-5 ay içinde tekrar yerine kayyum atandı. HDP'ye bunlar yapılırken birkaç CHP milletvekilleri dışında ses çıkaran olmadı. Şimdide HDP ye oy veren Kürtlerin, 2023 seçimlerinde millet ittifakına oy vereceğini sanıyorsa, dönüp Kürtlere özeleştirinin ötesinde bir şey söylemesi gerekir. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu helalleşme adı altında birçok ziyaretler yaptı.

7 yılda HDP'ye ve Kürtlere yapılanlar hakkında özeleştiri yapacak mı? Anayasaya aykırı ama evet diyeceğim, söylemim bir eksiklikti diyecek mi? Yoksa HDP'ye oy veren Kürt seçmenin 2019 mart seçimlerinde, millet ittifakına verdiği destekle onlarca büyükşehir belediyelerinin Ak partiden millet ittifakına geçmesini sağlayan süreci doğru okuyacak mı? İzlenimlere bakılırsa CHP hala eski kodlarla siyasete devam ediyor. Cumhuriyetin 99. Yılı için Diyarbakır'a gelen CHP grup başkanvekili Engin Özkoç, Amida Haberin sorularını yanıtladı, birlik ve beraberlikten söz etti. HDP ve Kürtlere yapılanları görmüyor mu acaba? Örneğin Kürtlerin anadilleri ile ilgili soruya verdiği cevap. Kürtlerin herkes gibi anadilleri kültürel haklarının olduğunu söylüyor. Ama partilerinde buna ilişkin somut hiçbir adım atılmıyor, bir başka soruya altılı masada neden HDP yok; HDP'nin böyle bir talebi yok diyor ama %1 oyu olmayanları davet ediyorlar. CHP Kürt seçmenin oyuna talip ama Kürt sorununu konuşmaktan çekiniyor mu? sorusuna verdiği cevap klişe sözlerden ibaret. CHP ve millet ittifakı 2023'te yapılacak seçimlerde Kürt seçmenden oy almak istiyorsa Kürtlerle ilgili sorulara net cevaplar vermeleri gerekiyor. Bunun yanı sıra ülkedeki işsizlik sorunu doğa ve ekolojik sorunlar, tarımsal sorunlara ilişkin yol haritaları var mı? Bu soru ve sorunlara ilişkin cevap düzeyi doyurucumudur? Gençlerin, üniversitelilerin yurt sorunu, enflasyon sorunu gibi. Çünkü bunlar HDP ve oy veren genel seçmenin çözüm bekleyen sorunlarıdır. HDP'ye oy veren Kürt seçmenin politik tercihi güçlü ve bilinçli oy verirken siyasi partilerin sadece Türkiye vatandaşı Kürtleri değil Irak, İran, Suriye hatta dünyanın birçok ülkesinde yaşayan Kürtlere yaklaşımlarını gözeterek oy kullanır. Bu kaçamak cevaplarla olmaz örneğin kayyumlarla ilgili net konuşması gerekir. Binlerce HDP'li siyasetçi hukuka aykırı bir şekilde ceza evlerinde, bunlara ilişkin evrensel hukuk işleyecek mi? Anadilde eğitim yasal statüye kavuşturulacak mı? Kültürel haklar konusunda ifade özgürlüğü konusunda. Yoksa CHP 1989 raporunun ilerisinde demekle, Kürt seçmenden oy alamaz, çünkü Kürtler 1989'un çok ilerisinde.