"Amedspor sevgisi lig tanımaz; bu onura Süper Lig yakışır."

Amedspor’u sevmek, yalnızca bir futbol takımına gönül vermek değildir; bu sevgi, bir kentin ruhuna, tarihine, onuruna ve umuduna sahip çıkmaktır. Biz Amedspor’u 2. Lig’de de sevdik, tribünleri coşkuyla doldurduk, deplasman yollarında kilometrelerce yol yaptık. Çünkü bizim sevgimiz, tabeladaki sıralamaya, oynanılan lige, kazanılan ya da kaybedilen maçlara göre değişmez. Amedspor bizim için bir arma, bir renk, bir duruştur.

Bugün 1. Lig’deyiz. Rakipler daha güçlü, mücadele daha çetin. Ama bizim sevgimiz, ilk günkü gibi dipdiri. Çünkü Amedspor, her maçını sadece sahada oynamaz; aynı zamanda yüreğimizin tam ortasında oynar. Taraftarının sesi, nefesi, alkışı; şehrin sokaklarından yükselir, stadyuma ulaşır ve sahadaki futbolcuların yüreğine işler.

Amedspor ile taraftarı arasındaki bağ, sadece futbol bağı değildir. Bu bağ; geçmişin zorluklarından, şehrin hikâyelerinden, yeşil-kırmızı renklere yüklenen anlamlardan örülmüştür. Yıllardır tribünlerde dalgalanan bayraklar, söylenen marşlar, açılan pankartlar sadece destek değil, aynı zamanda bir var oluşun haykırışıdır.

Her deplasman bir sınavdır bizim için. Uzak mesafeler, soğuk havalar, bazen binlerce kilometrelik yollar… Ama hiçbir engel, bu sevdayı azaltmaz. Aksine, her zorluk bizi daha da kenetler. Amedspor, sahada 11 kişiyle mücadele ederken tribünlerde binlerce yürek onunla yan yana, omuz omuzadır.

Ve biz biliyoruz ki Amedspor’un yeri, hak ettiği en yüksek basamaktır: Süper Lig. Çünkü bu şehir, bu taraftar, bu tutku, en üst ligde olmayı fazlasıyla hak ediyor. Süper Lig’e çıkmak, sadece bir futbol başarısı olmayacak; bu kentin adını, tarihini, kültürünü tüm Türkiye’ye yeniden ve yeniden hatırlatacak.

Yeşil-kırmızı renklere gönül veren herkesin ortak rüyası, Amedspor’un Süper Lig’de top koşturduğu o günleri görmektir. O gün geldiğinde, Diyarbakır’ın kalbinde büyük bir bayram yaşanacak. Caddelerden tribünlere, çocuklardan yaşlılara kadar herkes bu gururu paylaşacak. Çünkü Amedspor, bu kentin sadece takımı değil; simgesi, sesi ve umududur.

Biz eminiz ki bir gün gelecek, Amedspor’un adı Süper Lig fikstüründe yer alacak. Ve o gün geldiğinde, bu sevdanın ne kadar sabırlı, ne kadar vefalı, ne kadar güçlü olduğunu herkes görecek. O zaman biz yine tribünlerde, yine aynı tutkuyla bağıracağız:

"Diren ha Diyarbekir diren. Direnmektir sana can veren"

Çünkü Amedspor sevgisi şartlara bağlı değildir. Biz 2. Lig’de de sevdik, 1. Lig’de de seviyoruz, Süper Lig’de de seveceğiz. Hatta Amedspor mahalle takımı da olsa, biz yine Amedsporlu olacağız.

Çünkü Amedspor, kalbimizin tam ortasında, yeşil-kırmızı renklerin içinde yaşıyor.

Ve unutmayalım:

Amedspor, bu kentin onurudur.

Bu onura Süper Lig yakışır!