Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

Diyarbakır 2025 Newrozu: Barışın ve geleceğin eşiğinde

Diyarbakır 2025 Newrozu: Barışın ve geleceğin eşiğinde

"Diyarbakır 2025 Newrozu, küllerinden doğan bir halkın barışa açılan kapısı olabilir."

PKK’nin feshi ve silah bırakma tartışmalarının gündemde olduğu bir dönemde, Diyarbakır 2025 Newrozu, yalnızca bir bahar bayramı olmanın ötesinde, halkın barışa ve geleceğe dair beklentilerini ifade edeceği tarihi bir anlama bürünüyor. Geçmişte direnişin ve kimlik mücadelesinin sembolü olan Newroz, bu yıl belki de en çok barışın, adil bir çözümün ve yeni bir dönemin başlangıcına duyulan umudu yansıtacak. Yüz binlerce insanın bir araya gelerek atacağı sloganlar, yakacağı ateşler ve söyleyeceği şarkılar, çatışmaların sona erdiği, eşit haklara dayalı bir yaşamın mümkün olup olmadığına dair güçlü bir mesaj verecek. Bu nedenle Diyarbakır 2025 Newrozu, sadece Kürt halkı için değil, Türkiye ve bölge için de kritik bir toplumsal ve siyasal gösterge niteliğinde olacak.

Newroz, baharın gelişiyle birlikte doğanın uyanışını simgeleyen kadim bir bayramdır. Ancak Diyarbakır'da ve genel olarak Kürt toplumunda Newroz, yalnızca mevsimsel bir değişimi kutlamaktan öte, kültürel kimliğin, direnişin ve toplumsal dayanışmanın güçlü bir göstergesidir. Bu bağlamda Diyarbakır'da Newroz kutlamalarının anlamı, tarihsel, siyasi ve sosyolojik yönleriyle ele alınmalıdır.

Newroz, Mezopotamya'da binlerce yıldır kutlanan bir gelenektir. Kürtler açısından bu bayram, Demirci Kawa efsanesiyle özdeşleşmiştir. Bu mitolojik anlatıya göre, zalim hükümdar Dehak’ın zulmüne karşı ayaklanan Kawa, isyanın fitilini ateşleyerek halkı özgürlüğe kavuşturmuştur. Newroz'un yakılan ateşlerle kutlanması da bu efsaneden beslenen bir gelenektir.

Diyarbakır, Kürt kültürünün ve tarihinin önemli merkezlerinden biri olduğundan, burada yapılan Newroz kutlamaları özel bir anlam taşır. Her yıl yüzbinlerce insanın toplandığı bu etkinlikler, Kürt halkı için bir kimlik beyanı ve kültürel birlikteliğin en güçlü tezahürlerinden biri olarak kabul edilir.

Newroz, özellikle son yüzyılda Kürtler için sadece bir bahar bayramı olmaktan çıkarak politik bir anlam da kazanmıştır. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Diyarbakır’da yapılan Newroz kutlamaları, Kürt halkının hak taleplerini, özgürlük arayışını ve kimlik bilincini simgeleyen kitlesel bir etkinliğe dönüşmüştür. 1990’lı yıllardan itibaren, Diyarbakır’daki Newroz kutlamaları sık sık devletin baskıcı politikalarıyla karşılaşmış, birçok çatışmaya ve yasaklara sahne olmuştur. Ancak tüm engellemelere rağmen Newroz, Kürtlerin toplumsal hafızasında direnç ve özgürlüğün bir sembolü olarak yerini korumuştur.

Diyarbakır’da Newroz, bireylerin yalnızca bir festivale katıldığı bir etkinlik değil, aynı zamanda ortak bir kimlik ve tarih bilinci oluşturduğu bir kolektif hafıza mekânıdır. Müzik, halaylar, ateş yakma ritüelleri ve geleneksel kıyafetler, bu bayramın kültürel zenginliğini ortaya koyarken, kutlamaların kitleselliği toplumsal dayanışmayı ve birlik duygusunu pekiştirmektedir.

Özellikle Diyarbakır gibi sosyo-politik dinamikleri güçlü bir şehirde, Newroz kutlamaları halkın birlikte var olma iradesinin bir göstergesidir. Katılımcılar, yalnızca bireysel olarak bayrama dahil olmaz, aynı zamanda bir topluluğun parçası olarak kendi kimliklerini ve tarihlerini sahiplenirler.

Bu bağlamda, Diyarbakır 2025 Newrozu, sadece geçmişin anılması değil, aynı zamanda geleceğin nasıl şekilleneceğine dair kolektif bir iradenin ortaya konulacağı bir zemin olacaktır. Halkın kitlesel katılımı, barış sürecine yönelik beklentileri ve verilen mesajlar, sürecin yönünü belirlemede önemli bir toplumsal gösterge niteliği taşıyacaktır. Eğer bu Newroz, çatışmasızlık ve çözüm umutlarının pekiştiği bir atmosferde geçerse, toplumsal hafızada yeni bir dönemin başlangıcı olarak yer edinebilir. Ancak güvenlik politikalarının sertleşmesi veya sürecin belirsizleşmesi halinde, Newroz bir kez daha halkın taleplerini yüksek sesle dile getirdiği bir meydan olmaya devam edecektir. Bu nedenle, Diyarbakır 2025 Newrozu, yalnızca bir kutlama değil, tarihe düşülen kritik bir not olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi