Diyarbakır’da artan çocuk işçiliği
"Bir çocuğun elleri kalem tutmalı, hayatın yükünü değil."
Çocuk işçiliği, gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir toplumsal sorun olarak varlığını sürdürüyor. Ancak özellikle ekonomik eşitsizliklerin belirgin olduğu bölgelerde çocuk işçiliği daha yaygın hale geliyor. Diyarbakır gibi büyük sosyo-ekonomik dönüşümler yaşayan şehirlerde, son yıllarda çocuk işçiliğinin arttığı gözlemlenmektedir. Peki, bu artışın nedenleri nelerdir ve bu sorunu çözmek için hangi adımlar atılabilir?
Çocuk işçiliğinin artmasını yalnızca ekonomik faktörlerle açıklamak yeterli değildir. Sorunun kökeninde ekonomik, sosyal, kültürel ve politik etkenlerin bir araya gelmesi yatmaktadır.
Diyarbakır, Türkiye’nin en yüksek işsizlik oranlarına sahip illerinden biridir. Ailelerin büyük bir kısmı yoksulluk sınırında yaşamaktadır ve özellikle çok çocuklu ailelerde her bireyin çalışarak eve katkı sunması beklenmektedir. Çocuklar, aile bütçesine destek olmak için çalışmak zorunda kalmaktadır.
Çocuk işçiliğinin artmasında eğitim sistemindeki aksaklıklar büyük bir etkendir. Aileler çocuklarını okula göndermek yerine iş hayatına yönlendirdiğinde, çocuklar eğitimden uzaklaşmakta ve daha düşük gelirli mesleklere mahkum olmaktadır. Özellikle anadilinde eğitim alamayan çocuklar okulda başarısızlık yaşamakta ve eğitimden koparak iş hayatına atılmaktadır.
Diyarbakır, geçmişte yoğun göç alan bir kenttir. 1990’lı yıllarda zorunlu göç nedeniyle kırsal kesimlerden şehre gelen aileler ekonomik olarak zor durumdadır. Kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte birçok aile işsiz kalmış, çocuklarını erken yaşta çalıştırmaya mecbur kalmıştır.
Sanayi ve hizmet sektörlerinde çocuk işçiliği özellikle kayıt dışı ekonominin yaygın olduğu yerlerde artmaktadır. Çocuklar düşük ücretle çalıştırıldığından işverenler için cazip bir işgücü kaynağıdır. Küçük atölyelerde, sanayide, ayakkabı boyacılığında ve sokakta çalışan çocuklar, güvencesiz koşullarda istismar edilmektedir.
Bazı ailelerde çocuk yaşta çalışmak, sorumluluk kazanmak ve aileye katkı sağlamak olarak görülebilmektedir. Eğitimin uzun vadeli getirisi yerine, kısa vadeli gelir getiren çocuk işçiliği tercih edilebilmektedir.
Çocuk İşçiliğini Azaltmak İçin Çözüm Önerileri
Sorunun çözümü, çok boyutlu ve kapsamlı politikalar gerektirir. Hem devlete hem de sivil topluma önemli görevler düşmektedir.
Yoksul ailelerin çocuklarını çalıştırmak zorunda kalmaması için sosyal yardım mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekir. Özellikle ailelere şartlı eğitim yardımları sağlanmalı, çocuklarını okula gönderen ailelere ekonomik destek verilmelidir.
Çocukların okuldan kopmalarını önlemek için eğitim sistemi iyileştirilmelidir. Eğitime erişimi kolaylaştırmak için ücretsiz öğle yemeği, ulaşım desteği gibi teşvikler sunulmalıdır. Ayrıca anadilinde eğitim verilerek çocukların eğitim sürecine daha güçlü bağlanmaları sağlanmalıdır.
Çocuk işçiliğinin yaygın olduğu sektörlerde sıkı denetimler yapılmalı ve çocuk çalıştıran iş yerlerine ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Sokakta çalışan çocuklar konusunda yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri birlikte çalışmalıdır.
Ailelere çocuk işçiliğinin zararları anlatılmalı ve uzun vadede eğitimin çocukları daha iyi bir geleceğe taşıyacağı vurgulanmalıdır. Toplumun çocuk işçiliğine karşı duyarlılığı artırılmalıdır.
STK’lar çocuk işçiliğini önlemek için projeler geliştirmeli, belediyeler ise sokakta çalışan çocukları koruma altına alacak merkezler açmalıdır. Çocuk işçiliğini önlemeye yönelik sosyal projeler desteklenmelidir.
Diyarbakır’da çocuk işçiliğinin artması, yalnızca ekonomik değil, toplumsal ve eğitimsel sorunlarla da yakından ilişkilidir. Yoksulluk, eğitime erişim sorunları, göç ve kayıt dışı ekonomi, çocuk işçiliğini besleyen temel unsurlardır. Çözüm ise yalnızca cezai yaptırımlarla değil, sosyal destek, eğitim politikaları ve bilinçlendirme çalışmalarıyla mümkündür. Devletin, yerel yönetimlerin, STK’ların ve toplumun ortak hareket etmesi, çocuk işçiliğinin azaltılmasında kritik bir öneme sahiptir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.