Enver Yılmaz

Enver Yılmaz

Bağımlılıkla mücadelede sanatın gücü

Bağımlılıkla mücadelede sanatın gücü

Bağımlılık, yalnızca bireyin değil, tüm toplumun karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biridir. Ancak unutulmaması gereken en önemli nokta, bağımlılığın bir kader olmadığıdır. Doğru destek, bilinçli yönlendirme ve en önemlisi umut ile bu karanlıktan çıkmak mümkündür. Peki, bağımlılıkla mücadelede sanat nasıl bir rol oynayabilir?

yilmaz-tost-dunyasi-7-001.jpg

Bağımlılıktan kurtulmak, yalnızca fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal bir iyileşme sürecidir. Bu süreçte sanat, bireylerin iç dünyalarını keşfetmelerine ve kendilerini ifade etmelerine yardımcı olan güçlü bir araçtır. Resim yapmak, müzikle uğraşmak, heykel sanatıyla ilgilenmek veya yazı yazmak gibi sanatsal faaliyetler, bireylerin içsel çatışmalarını dışa vurmasına ve iyileşme sürecini desteklemesine olanak tanır.

Yeşilay Haftası kapsamında Diyarbakır’da düzenlenen “Bağımsız Renklerimiz” sergisi, sanatın bağımlılıkla mücadelede nasıl bir fark yaratabileceğini gözler önüne seriyor. Sergide yer alan eserler, bağımlılıkla mücadele eden bireylerin yaşadığı dönüşümü ve bağımsızlığa attıkları adımları yansıtıyor.

yilmaz-tost-dunyasi-8.jpg

Bağımlılık, özellikle gençler için büyük bir risk oluşturuyor. Merak duygusu, sosyal çevre baskısı, stresle başa çıkma isteği veya yanlış yönlendirmeler, gençleri bu tehlikeli sürece sürükleyebiliyor. Dijital medya ve popüler kültür de zaman zaman madde kullanımını özendirici içeriklerle gençleri yanlış yönlendirebiliyor. “Bir kereden bir şey olmaz” gibi yaygın ama yanlış algılar, gençleri bu ölümcül tuzağa çekebiliyor.

Ancak gerçek şu ki:
Bir kereden çok şey olur.
Bağımlılık sadece irade meselesi değil, bilimsel ve psikolojik bir süreçtir.
Her bağımlılık, bireyin özgürlüğünü kısıtlar.

Bu noktada sanat ve yaratıcı faaliyetler, gençlerin kendilerini ifade edebileceği sağlıklı alternatifler sunarak bağımlılığa karşı güçlü bir savunma mekanizması oluşturabilir.

Sanat, bireylerin kendilerini keşfetmesini sağlarken, aynı zamanda bağımlılıkla mücadelede önemli bir terapi yöntemi olarak da öne çıkıyor. Sanatın sağladığı katkılar şu şekilde sıralanabilir:

Özgüveni Artırır: Sanatsal üretim süreci, bireylerin kendilerine olan güvenlerini artırarak kendilerini daha değerli hissetmelerini sağlar.
Duyguları İfade Etmeyi Sağlar: Sanat, kelimelerle anlatılamayan duyguların dışa vurulmasına yardımcı olur ve iyileşme sürecini hızlandırır.
Zihinsel Dayanıklılığı Güçlendirir: Özellikle travmatik deneyimler yaşamış bireyler için sanat terapisi, duygusal dengeyi korumada büyük bir destek sunar.
Toplumsal Bilinci Artırır: Sanat yoluyla anlatılan bağımlılık hikâyeleri, toplumda farkındalık oluşturarak bağımlılıkla mücadelede kolektif bir bilinç yaratır.

Bağımlılıkla mücadele, bireysel olduğu kadar toplumsal bir sorumluluktur. Bu konuda farkındalığı artırmak ve bağımlılıkla mücadelede daha etkili adımlar atmak için şunları yapabiliriz:

Gençleri sanata, spora ve üretken hobilere yönlendirelim.Bağımlılıkla mücadele eden bireylere karşı anlayışlı olalım, onları dışlamayalım.Madde kullanımının sosyal medyada ve günlük hayatta normalleştirilmesine izin vermeyelim. Aile içi iletişimi güçlendirelim, gençlerin psikolojik ihtiyaçlarını göz ardı etmeyelim.

Diyarbakır'da düzenlenen “Bağımsız Renklerimiz” sergisi gibi projeler, sanatın bağımlılıkla mücadelede nasıl bir iyileşme ve farkındalık aracı olabileceğini gösteriyor. Unutmayalım ki bağımlılık bir çıkmaz sokak değil; doğru destek, yönlendirme ve sanatın iyileştirici gücüyle aşılabilecek bir süreçtir. Toplum olarak bu sürece katkı sağlamak ise hepimizin sorumluluğudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Enver Yılmaz Arşivi