Tükettikçe tükeniyoruz!
“Yılbaşında hediyeleşmek haramdır!” dedi
yanımdan geçen biri, bir diğerine..
Bağdaş kurmuştum kendime, simit-çay önümde.
Düşünedurdum bunun üzerine..
Haram mıdır bilmem:
"Ama TÜKETİM caiz değildir!" Kaynak: Molla Elida.
“HEDİYE” ne güzel bir kelime!
“Yılbaşı hediyeleşmesi..”
İyi, hoş tabii.
Lakin tüketmeyip paylaşarak hediyeleşsek?!
ALMAsak mesela?!
Bizim artık ihtiyacımız olmayan bir şey
mutlaka vardır evimizde. Evimizin bir köşesinde…
Onu versek mesela?!
Onu paylaşsak hediye diye.
Karşılıklı tabii..
Haram, caiz boyutu mollalara kalsın bre!
Cebelleşedursunlar kendilerine,
ve ben de ekoloji boyutu ile…
Yılbaşında hediyeleşelim hadi.
TAKASa var mısın peki?!

Takas diyorum yahu! Bize unutturulan şey hani.
Sıcacık bir duygudur; senin için özel bir eşyanın başkasında yaşamaya devam etmesi..
İçimizi ısıtan "paylaşma" kültürünü
bize unutturan bir sistem var. "Tüketim"
üzerine kurulu olan; kapitalizm.
Bu sistemin çarkına çomak sokmak gerekmez mi?
Elimizden geldiğince işte yahu!
Para harcamadan da hediye verilemez mi?
Ben uzunca bir vakittir öyle yapıyorum.
Yakın çevrem bilir; almıyor, paylaşıyorum!
Yalnızca yılbaşında değil,
ister özel bir günde ister sıradan bir günde; hediye vereceksem, evimden bir şeyler veririm.
Bana hediye vereceksen, evinden bir şeyler vermelisin. Artık ihtiyacın olmayan
ama benim ihtiyacım olan bir şey,
kendinden olan bir parça, senin izlerini taşıyan...
Ruhu olan, ikinci el eşyalar kullanmak
benim için öyle kıymetli ki.. Tabii DOĞA için de!
Biz tükettikçe, doğa da tükeniyor.
Bunun farkındayım
ve bu farkındalığı yaymaya çalışıyorum.
Birlikte yayalım hadi.
Yeni yılda yeni bir başlangıç yapıp
sistemin çarkına çomak sokmaya var mısın peki?!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.