Kürt edebiyatının en önemli isimlerinden yazar Mehmed Uzun, aramızdan ayrılışının yıldönümünde Diyarbakır'da anlamlı bir programla anılıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliği yaptığı bu etkinlikler, sadece bir anma töreni değil, aynı zamanda Uzun'un edebiyatının ve bıraktığı mirasın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor.

1953 yılında Siverek’te doğan Mehmet Uzun, hayatının büyük bir bölümünü sürgünde geçirdi. 1970'li yıllarda ayrıldığı ülkesine yıllar sonra döndü ancak bu ayrılık, onun kalemini köreltmedi, aksine daha da keskinleştirdi. Sürgünde kaldığı İsveç'te Kürt dili ve edebiyatı üzerine yoğunlaştı. Uzun, Kürtçe romanı modern bir formata kavuşturan ve onu dünya edebiyatına taşıyan öncü bir figür olarak tarihe geçti. Eserlerinde sıkça işlediği sürgün, kimlik, özgürlük ve insan direnişi temaları, sadece bir yazarın değil, bir halkın ortak hikayesi haline geldi.

Uzun'un eserleri, Kürt halkının sözlü geleneğinden (dengbêjlik) beslenirken, modern romanın edebi derinliğini de taşıyordu. "Tu," "Siya Evînê" ve "Hawara Dîcleyê" gibi başyapıtları, okurları hem geçmişe hem de geleceğe doğru bir yolculuğa çıkarıyordu. Diyarbakır'da düzenlenecek anma programı da onun bu çok yönlü edebi kimliğini mercek altına alacak. Mezar başındaki törenle başlayacak olan etkinlik, "Mehmed Uzun Romancılığında Modern Bakış Çabası" ve "Dengbêjliğin Etkisi" gibi başlıklarda gerçekleşecek bir panelle devam edecek. Anma programı, yazarın yaşamını ve mücadelesini anlatan "Sîrgûn - Rîşa Pûç" adlı tiyatro gösterimiyle sona erecek.

Mehmet Uzun, 2007'de aramızdan ayrılsa da, eserleri ve düşünceleri yaşamaya devam ediyor. Cenazesi, binlerce kişinin katıldığı büyük bir halk töreniyle Diyarbakır'a defnedildi. Bu, onun sadece bir yazar değil, aynı zamanda Kürt kimliğinin edebiyat aracılığıyla yeniden inşasında sembol bir figür olduğunun kanıtıydı. Onun kaleminden çıkan her satır, bir halkın hafızası, dili ve kültürü için atılmış bir adımdır. Mehmet Uzun, bugün de dillerin ve kültürlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bir dünyada, eserleriyle bir direniş ve umut kaynağı olmaya devam ediyor.