Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde yaşanan trafik kazası, şehirde ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Henüz 17 yaşındaki lise öğrencisi Kübra Sofioğlu, ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirtilen bir sürücünün trafikte makas atarak neden olduğu kazada hayatını kaybetti. Talihsiz genç kız, olay yerinde yaşamını yitirirken, kamuoyunda adalet ve güvenlik sistemine dair derin bir sorgulama başladı.

Kazanın Cadde 75 olarak bilinen, Kayapınar’ın en işlek caddelerinden birinde gerçekleştiği bildirildi. Görgü tanıklarının ve güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesi sonucu, kazaya neden olan sürücünün yalnızca 16 yaşında olduğu ve kullandığı aracın bir araç kiralama şirketinden temin edildiği ortaya çıktı. Bu durum, araç kiralama prosedürlerinin yeterince denetlenip denetlenmediği konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.

Daha da sarsıcı olan gelişme ise, Kübra Sofioğlu’nun ölümüne sebep olan sürücünün kısa süre içerisinde serbest bırakılması oldu. Henüz genç yaşta, başarılı bir fen lisesi öğrencisi olan Kübra’nın ailesi ve yakınları bu karara isyan ederken, olay kamuoyunda büyük tepki topladı. Sosyal medya platformlarında #KübraİçinAdalet etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı.

Kübra'nın arkadaşları ise bu trajik olayın unutulmaması ve benzer faciaların yaşanmaması adına harekete geçti. Araç kiralama şirketlerinin yaş ve ehliyet kontrollerinin daha sıkı denetlenmesi için bir imza kampanyası başlatan gençler, “Kübra’nın ölümünün arkasındaki sistemsel ihmalleri sorguluyoruz” diyerek yetkililere çağrıda bulundular.

Bu olay, şehirde zaten var olan trafik sorunlarına bir kez daha dikkat çekti. Diyarbakır’da son yıllarda artan trafik kazaları, özellikle genç sürücülerin kontrolsüz ve bilinçsiz araç kullanımı, şehir güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Uzmanlar, denetimlerin artırılması, araç kiralama süreçlerinin sıkı kurallara bağlanması ve trafikteki gençlere yönelik bilinçlendirme kampanyalarının şart olduğunu belirtiyor.

Kübra Sofioğlu’nun ani ve trajik ölümü, bir kez daha gösterdi ki yalnızca yasaların varlığı değil, bu yasaların etkin bir şekilde uygulanması da yaşamsal önemde. Aksi halde, yollarımız genç yaşta yitip giden hayatlarla dolmaya devam edecek.