DİYARBAKIR’DA YAPILAN AİLE ÇALIŞTAYININ 4.GRUBUNDAN MESAJ VAR!

Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler il müdürlüğünde gerçekleşen “Aile” çalıştay 6 grupta gerçekleşti. 4.Grubun moderatörü Büyükşehir Belediyesi Kadın Daire Başkanı Ayşe Yıldırım hoca olmasına rağmen, ısrarla bana tevdi etti. Bu nazik davranışından dolayı huzurunuzda kendilerine teşekkür ediyorum.

Moderatörü olduğum 4.grupta şu fikirler dile geldi.

*Şehirlerimizde güvenilir parklar, dinlenme ve eğitim evleri, başka bir ifade ile sağlıklı sokaklarımız olmalı. Millet parkını yapmak hoş güzel de aile orada otururken rahat değilse, kendini güvende hissetmiyorsa bir anlamı var mı? Bir yandan aile hemen yanı başında sevişen sokak insanları varsa durum vahim olur.

*Tabii afetlerde geçici yerlere çadır vb. yerleştirmeler yapılırken mahremiyete dikkat etmek, varsa suç unsuru, potansiyel sıkıntılı aileler, uyuşturucu kullanan, satan vs. dikkat etmek lazım, çadırlar arasında boş çadırların olmamasına dikkat etmek, yanlış dini algılarlar varsa bunların yanlışlığını anlatmak lazım.

*İlçelerde içinde psikologun,  manevi danışmanın olduğu “mutlu aile” evleri açmak, vatandaşın rahat edeceği,  gerekirse uzman kişilerden danışmanlık alabileceği yerler olmalıdır.

*Aile hekimlerinin olduğu sağlık merkezlerinde psikologların da olmasında fayda var, doktor uygun görürse hastayı rahatlıkla psikoloğa göndere bilmesi lazımdır.

*Organize sanayi bölgelerinde kreş açmak, çalışanların çocuklarına sahip çıkmak, çocukların annelerine yakın olması psikolojik olarak onları rahatlar.

*Çocuklar için ailelere yapılan yardım sembolik bir miktar bu ücreti aileye bütçesine katkı verecek kadar artırmak,

*Okullarda ailemiz adlı bir dersin ortak dersler arasında okutulması,

*Anne, baba ve çocuklara aile hukuku ve aile bireyleri arasındaki bağların anlatılması,

*Çalışan annelerin Doğum izninin üç yıl olması ve bu süre içinde  2/3 oranında maaşının verilmesi için yasal alt yapının hazırlanması gerekir, eğer baba isterse aynı iznin aile huzuru için dönüşümlü olarak babaya da verilmesinde fayda var.

*Erkeklere “öfke kontrolü” konusunda bilgilendirme yapılması, çoğu zaman erkekler habbeyi kubbe yaparak karısına sıkıntı verebiliyor, bu tür agresif davranışları olan bir erkeğin öfkesini kontrol etme konusunda eğitilmelidir.

*Suç işleyen çocukların ceza evine gönderilmemesi, ıslahı konusunda kendileri danışmanlık yapılması, çünkü ceza evinde daha da bilenerek çocuk çıkıyor.

* Evlilik öncesi “Aile okulu” programına katılmanın zorunlu hale getirilmesi ve evlilik evrakları arasında buradan alınan sertifikanın istenmesi gerekir. Bir arabayı sürmek için dahi ehliyet isteniyorsa evlilik için de benzer eğitimlerin olması kaçınılmazdır.

*Sözde aile dizileri aile yapımızı bozmaya devam ediyor, RÜTUK’un buna kriterler getirmesi, başta aldatma olmak üzere, alın teri, el emeğinin bir değer olarak görülmediği, nerden kazandığı belli olmayan paralarla dizideki rol/model kimselerin lüks hayat yaşamları da topluma sıkıntı veriyor.

*6284 numaralı yasanın ıslahı, cinnet ve cinayetlere sebebiyet veren bu yasanın ya tamamen kalkması ya da ıslah olması gerekir.

*Kadın elbette ki gerekirse çalışabilir, ama önemli olan çalışmaya zorlanmaması, zaten istesek de tüm kadınları çalıştıramayız, ev hanımlığının mümtaz bir meslek olduğunu ilan etmemiz lazım.

*Kadına şiddet kabul edilemez, tabi şiddetin her türlüsüne karşı olmalıyız, insana da, hayvana da, çevreye de şiddet uygulanamaz.

*KADEM de dahil bütün feminist oluşumların kapanması..vb.

Düşünceler dile geldi. Diğer 5 grupta nelerin dile geldiğini bilemem ama yararlı şeyler tartışıldığına inanıyorum.

ASH bakanlığına geldiği günden beri bir umut ve motivasyon oluşturan Mahinur Özdemir Göktaş bu tür aile çalıştayları yaparak kamuoyuna bir güven verdi. Hep böyle hayırlı işlere öncü olması dileğiyle kendilerine başarılar diliyorum.