Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

Abdurrahim Kılıç: Bir Şair, Gazeteci ve Eğitimcinin Ardından

Abdurrahim Kılıç: Bir Şair, Gazeteci ve Eğitimcinin Ardından

"Abdurrahim Kılıç, kelimeleriyle bir dünya kurdu; şimdi o dünyada dizeleriyle yaşamaya devam edecek."

"Kalem, insanın ölümsüzlük anahtarıdır “derdi Abdurrahim Kılıç. O, hayatını kelimelere, anlatmaya ve öğretmeye adamış bir isimdi. Edebiyatın, gazeteciliğin ve eğitimin iç içe geçtiği bir yaşam sürdü ve ardında derin izler bıraktı.

1970 yılında Ceylanpınar’da doğan Abdurrahim Kılıç, çocukluk yıllarını Mezopotamya’nın kültürel zenginliği içinde geçirdi. Ceylanpınar, Türkiye-Suriye sınırında, çeşitli etnik grupların ve dillerin iç içe yaşadığı bir coğrafyaydı. Kılıç, bu çok kültürlü ortamın etkisiyle erken yaşlarda hem Türkçe hem de Kürtçe ‘ye hâkim oldu ve bu dillerin edebi olanaklarını keşfetmeye başladı.

Edebiyata ilgisi küçük yaşlarda başladı. Şiir ve yazıya olan merakı onu edebiyat alanında bir kariyer yapmaya yönlendirdi. Eğitim hayatına sıkı sıkıya bağlı olan Kılıç, 1995 yılında Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü başarıyla tamamladı. Ancak öğrenme tutkusu burada bitmedi; yıllar sonra, 2012’de İletişim Fakültesi’nden mezun olarak akademik kariyerine bir yenisini daha ekledi.

Edebiyatın ve şiirin, insanın iç dünyasını ifade etmek kadar toplumsal olaylara da ışık tutması gerektiğine inanıyordu. Onun şiirlerinde, hem bireysel acılar hem de kolektif hafızanın izleri vardı.

Şiirleri ve yazıları Türkçe ve Kürtçe olarak birçok gazete ve dergide yayımlandı. 2008 yılında "Cebimdeki Çakıl Taşları" adlı şiir dosyası ile Homeros Şiiri Birincilik Ödülü’nü kazandı. Bu ödül, onun şiir dünyasında önemli bir yer edinmesini sağladı. Şiirlerindeki imgeler, duygusal yoğunluğu ve sözcük seçimlerindeki titizlik, onu çağdaş edebiyatın önemli şairlerinden biri haline getirdi.

2019 yılında yayımlanan "Yasaktır Bu Aşktan Çıkmak" adlı şiir kitabı, onun edebi kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Kitap, bireysel ve toplumsal aşklar, hüzünler ve kayıplarla doluydu. Aşkın yasaklanamayacağını ama aşkın içinde bazen çaresizce sıkışıp kalınabileceğini anlatıyordu. Okuyucuların yoğun ilgisini çeken bu eser, şiir severlerin kütüphanelerinde özel bir yer edindi. En son Everest yayınevinden “Gideni Susarak Gönder” şiir kitabı yayınlandı.

Şiirlerinde bazen bir sevgiliye, bazen bir halkın acılarına, bazen de tarihin derinliklerine seslendi. Kelimeleri bir nehir gibi akıtan, duyguları en saf haliyle okuyucusuna ulaştıran bir şairdi.

Sadece bir şair olarak değil, aynı zamanda güçlü bir gazeteci ve medya insanı olarak da tanındı. Basın özgürlüğüne ve gazeteciliğin toplum üzerindeki etkisine inanan Kılıç, Diyarbakır'da yayın yapan Gün TV ve Amid TV'de program yapımcılığı yaptı. Yerel ve ulusal çapta birçok gazetede köşe yazarlığı yaptı. Yazılarında sadece güncel olayları değil, toplumun kültürel ve sosyolojik dinamiklerini de analiz etti. O, gazeteciliği sadece haber vermek olarak değil, aynı zamanda bir düşünce üretme alanı olarak görüyordu.

Gazetecilik, onun için bir sorumluluktu. Özellikle bölgede yaşanan toplumsal olaylara duyarlı yaklaşımı, onun medya dünyasında kendine özgü bir yer edinmesini sağladı.

Edebiyat ve iletişim alanlarındaki akademik birikimini öğrencileriyle paylaşmaktan büyük mutluluk duyan Kılıç, uzun yıllar Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı. Ancak zamanla, iletişim dünyasına duyduğu ilgiyi akademik alana da taşımak istedi ve iletişim öğretmenliği yapmaya başladı. Aynı zamanda bu alanda master yaptı.

Eğitimci kimliğiyle yalnızca bir öğretmen değil, aynı zamanda bir rehberdi. Öğrencilerine, ezber bilgi yerine eleştirel düşünmeyi, sorgulamayı ve yazının gücünü kullanmayı öğretti. Onun derslerinden geçen öğrenciler, yalnızca akademik kazanımlar elde etmediler; aynı zamanda hayata dair derin bir bakış açısı kazandılar.

Daha sonra akademik kariyerini genişleterek Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak görev aldı. Burada geleceğin gazetecilerini, iletişimcilerini ve akademisyenlerini yetiştirdi. Onun dersleri, sadece ders kitaplarıyla sınırlı değildi; hayattan örneklerle, edebi metinlerle ve gazetecilik deneyimleriyle doluydu.

22 Şubat 2025’te hayata veda eden Abdurrahim Kılıç, geride şiirlerini, yazılarını ve yetiştirdiği öğrencileri bıraktı. O, kelimeleriyle yaşayan bir isimdi. Kitapları, yazıları ve öğrencileri onun mirasını yaşatmaya devam edecek.

Bugün, onun dizelerini okuyanlar, yazılarına göz atanlar ve öğrencilerinin anlattıkları sayesinde Kılıç’ın fikirleri yaşamaya devam ediyor. Şiirlerindeki imgeler, makalelerindeki analizler ve eğitimdeki rehberliği, zamana meydan okuyarak geleceğe taşınıyor.

Edebiyatın, medyanın ve eğitimin kesiştiği noktada bir yaşam süren Abdurrahim Kılıç, sadece bir şair ya da bir öğretmen değildi. O, bir kültür insanıydı ve iyi bir dosttu. Onun eserleri, düşünceleri ve kelimeleri, her zaman hatırlanacak.

"Yasaktır bu aşktan çıkmak" diyerek edebiyat dünyasına derin bir iz bırakan Kılıç, belki de kelimelerin ölümsüzlüğüne en çok inananlardan biriydi. Ruhu şad olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi