Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları açıklandı. Binlerce öğrenci hayallerine kavuşurken, önemli bir kısmı tercih ettiği üniversite ve bölümlere yerleşememenin hayal kırıklığını yaşıyor. Peki, bu öğrenciler ne yapmalı? Amida Haber, bu sorunun cevabını Rehber Öğretmen Adar Özdemir’e sordu.

Bir sınav sonucu değerinizin ölçüsü değildir

Sonuçların açıklanmasıyla birlikte öğrencilerin duygusal olarak zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Özdemir, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yerleşemeyen öğrencilerde umutsuzluk ve özgüven kaybı görülebiliyor. Ancak unutulmamalı ki bir sınav sonucu, bir öğrencinin değerini ölçmez. Bu durum bir son değil, yeni bir başlangıç olabilir. Eksiklerini gören ve planlı çalışan her öğrenci, önümüzdeki yıl çok daha iyi sonuçlar elde edebilir.”

Alternatif yollar: Ek yerleştirme, yeniden hazırlık ve farklı eğitim olanakları

Özdemir, öğrencilerin önünde farklı seçenekler bulunduğunu belirtti: “Ek yerleştirme sürecini mutlaka takip etmek gerekir. Boş kontenjanlar şans doğurabilir. Bunun dışında öğrenciler bir sonraki yıl için daha bilinçli hazırlanabilir. Ayrıca Açık öğretim programları, mesleki kurslar, yabancı dil eğitimi gibi yollar da değerlendirilmelidir. Yani fırsatlar sadece örgün üniversite ile sınırlı değildir.”

Disiplinli çalışmak ve sosyal hayata da yer vermek gerekir

Bir yıl daha hazırlanacak öğrencilere de önerilerde bulunan Özdemir, şunları söyledi: “En büyük hata, aynı yöntemleri tekrar etmektir. Öğrenciler kendi eksiklerini belirleyip disiplinli bir programla çalışmalı. Düzenli denemeler yapmak, profesyonel rehberlik desteği almak ve motivasyonu yönetmek çok önemli. Ama sadece ders çalışmak da yeterli değil; sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere zaman ayırmak öğrencinin psikolojisini güçlendirir.”

Ailelere uyarı: Kıyaslamayın, destek olun

Özdemir, ailelerin tutumunun süreci doğrudan etkilediğini vurguladı: “Aileler çocuklarını başkalarıyla kıyaslamamalı. ‘Başarısız oldun’ gibi yıkıcı söylemler öğrenciyi daha çok çıkmaza sürükler. Önemli olan çocuğun yanında olmak, güven duygusunu hissettirmektir. Destek gören öğrenciler çok daha hızlı toparlanır.”

Bu dönem bir son değil, yeni bir başlangıç

Yerleşemeyen öğrencilere seslenen Özdemir, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu süreç yeni bir başlangıçtır. Önemli olan umutlu olmak ve çalışmaya devam etmektir. Her öğrencinin kendi yolculuğu vardır; yeter ki pes etmesinler.”