Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

Siyasette “Paraşüt” Kavramı ve Sosyolojik Yansımaları

Siyasette “Paraşüt” Kavramı ve Sosyolojik Yansımaları

"Emek verilmeden yükselmek, köksüz bir ağaca tırmanmaktır; ne meyve verir ne de gölge."

Günümüzde siyaset sahnesinde sıkça gözlemlenen ve halk arasında tartışma yaratan bir durum, ismi daha önce geniş kitlelerce duyulmamış bireylerin birdenbire milletvekili ya da belediye başkanı olarak ortaya çıkmasıdır. Bu durum, hem seçmenler arasında şaşkınlık yaratmakta hem de liyakat, temsil ve demokrasi gibi temel kavramların sorgulanmasına neden olmaktadır. Halkın, geçmişi ve siyasi birikimi hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığı bu kişilerin, önemli pozisyonlara getirilmesi, siyasetin ne kadar şeffaf ve adil bir zeminde ilerlediği konusundaki soru işaretlerini artırmaktadır. Toplum, bu tür atamaların arkasındaki dinamikleri tartışırken, siyasetin halktan kopuk bir güç oyununa mı dönüştüğü sorusu da gündemdeki yerini korumaktadır.

Siyaset, toplumların düzenini sağlamak ve halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla örgütlenen bir mekanizmadır. Ancak bu mekanizma, tarih boyunca ideal olmaktan uzaklaşarak, kişisel ve kurumsal çıkarların çatıştığı bir alan haline gelebilmektedir. Modern siyaset pratiklerinde sıkça karşılaşılan "paraşüt politikacılar" olgusu, liyakatsizlik ve adaletsizlik eleştirilerinin odak noktasıdır. Bu kavram, herhangi bir toplumsal veya siyasal mücadelede emeği ve birikimi olmadan, ilişkiler ya da güç odaklı tercihlerle önemli görevlere gelen bireyleri ifade eder.

Paraşütle gelen siyasetçiler, siyasette "temsil" kavramının özüne zarar verir. Toplumun farklı kesimlerini temsil etme kapasitesinden yoksun olan bu bireyler, halkın siyasal mekanizmalara olan güvenini sarsabilir. Özellikle genç kuşaklar, liyakat yerine ilişkilerin öncelendiği bir sistemde geleceğe dair umutlarını yitirebilir ve siyasetten uzaklaşabilir. Bu durum, hem siyasal katılımın düşmesine hem de apolitik bir gençlik kültürünün yaygınlaşmasına neden olur (Pateman, 1970).

Paraşüt politikacılar, parti içi dayanışmayı ve ekip ruhunu da olumsuz etkiler. Liyakatli bireylerin önü kesildiğinde, parti içinde rekabet yerine hizipleşme ve kutuplaşma artar. Bu süreçte, parti içindeki karar alma mekanizmaları zayıflar ve uzun vadeli siyasal hedefler yerini kişisel çıkarlara bırakır (Michels, 1911). Ayrıca, halktan kopuk politikacıların "rüzgâra göre yön değiştirme" eğilimi, siyaset kurumunu daha da güvenilmez hale getirir.

Paraşütle gelen bireylerin varlığı, sadece siyasal meşruiyeti değil, toplumsal adalet duygusunu da zedeler. Liyakat sisteminin temelinde, bireylerin emek ve becerilerine göre değerlendirilmesi yatar. Bu ilke ihlal edildiğinde, toplumsal dengesizlikler derinleşir ve bireylerin adalet sistemine olan inancı azalır (Rawls, 1971).

Çözüm Önerileri

Siyasal süreçlerin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve hesap verebilirlik mekanizmalarının güçlendirilmesi, liyakatsiz atamaların önlenmesine yardımcı olabilir.

Toplumun siyasal okuryazarlık düzeyinin artırılması, bireylerin temsilcilerini bilinçli bir şekilde seçmelerine katkı sağlar.

Parti tabanının kararlara daha fazla dâhil edilmesi ve demokratik süreçlerin güçlendirilmesi, liyakatli bireylerin öne çıkmasını sağlayabilir.

Siyaset kurumunun bağımsız denetim organları tarafından düzenli olarak izlenmesi, adil bir rekabet ortamı yaratabilir.

Paraşüt politikacılar, siyasetin temel değerlerine zarar veren bir olgudur. Bu kişiler, sadece siyasal sistemin değil, toplumsal yapının bütününü de olumsuz etkiler. Ancak şeffaflık, hesap verebilirlik ve liyakate dayalı politikalarla bu sorunun önüne geçmek mümkündür. Toplumun bilinçli bir şekilde bu olguya karşı durması, daha adil ve sürdürülebilir bir siyaset anlayışının inşasını mümkün kılacaktır.

Kaynakça

1- Michels, R. (1911). Siyasi Partiler: Modern Demokrasinin Oligarşik Eğilimleri Üzerine Sosyolojik Bir İnceleme.

2- Pateman, C. (1970). Katılım ve Demokrasi Teorisi.

3- Rawls, J. (1971).Bir Adalet Teorisi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi