Bilal YAVUZ

Bilal YAVUZ

Resulullah için bir naat

Resulullah için bir naat

Dünyanın kış dönemindeyiz, çocukları kuş vurur gibi öldürüyorlar.

İzliyoruz, izledikçe sararıyoruz, çiçekleri solduruyorlar.

Sözün bittiği yerde şiir başlıyor, naatler, mektuplar...

Dualar geceleri semalara yükseliyor. Yakarışlar Cenâb-ı Hakk'a...

Hasretler saadet asrına... Aşk öyle bir uçurur ki kimini, aşk dahi bilmez uçanın yerini...

Asırlar sonrasından bir mektuptur bu Gül hazretlerine...

Allah yardım eylesin kardeşlerimize, bize... Allah kahreylesin canavarları... Âmin... Meded Yâ Subhânallah...

Subhanallahi vebihamdihi adede halkıhî ve rıdâ nefsihî ve zinete arşıhi ve midade kelimatihi...

KALBİN GÖZYAŞLARI

Filistin, Türkistan, Yemen, Şam...

Kardeşlerin birer birer şehid oluyor

Şehirlerimiz matem yeri şimdi...

Gönül yorgun, gözlerse uzaklarda

Hevesler paramparça kursaklarda

Yüzler buruk, tebessüm hazan...

Canlar seni arayışta Yâ Rasûlullah

Sözlerin dururken külliyatlarda

Seni öğretmediler çocuklarına...

Hayatın aşikardı, örnek almadılar!

Ahlâkın güneşti lakin ısınmadılar

Sensizliğin ayazında buz kesilmeyi

Soluksuz tercih ettiler gerçek aşka

Betonlarda hırsla yaşaya yaşaya

İçleri taş kesildi fakat anlamadılar

Yolunu dolu dolu yaşamak varken

Yaşananı hadsizce yol sandılar

Bidatlere, hurafeye savruldular

Şirk ile yoldan çıkanlar da oldu

İnsana dua eden sapıklar vardı

Cihad varken sahtelere sarıldılar

Nicesi tarikat dedi sapkınlığına

Sapıklığa cemaat dedi hayasızca

Şerîatsız yaşamlara razı oldular!

Senin İslam Devletinden uzakta

Tağutları ölümüne savundular

Heyhat ki zerre kadar utanmadılar

Heyhat ki zulümlere aldırmadılar

Faizle gömüldüler dünya avına

İslam değişmeli dedi hayasızca

Kurtarıcı sandıkları zalim liderleri

Başlarıyla başsızlığa battılar ey

Akletmeyip hep beyinler yıkadılar

Çıkarların kölesi robotlar oldular

Kınayıp geçen vicdansız robotlar

Şeytanlara susan adi canavarlar

Kapladı yeryüzünü şimdi hüzün var

Biz nereye gidelim Yâ Rasûlullah

Asırlar sonrası bir mektup bu sana

Kalbimiz yangın yeri âhirzamanda

Şaşkın ve avareyiz tüm sokaklarda

Âh ucu görünmez bir matemdeyiz

Hasret kaldık müjdene, evlâdına...

Mehdîye özlemle heyhat biçâreyiz

Hüzün ağlayıp durur bağrımızda...

Mazlumların derdiyle âh virâneyiz

Köşelerde inleyip durur bülbüller...

Şimdi yangın bahçeler vahalar gibi

Şimdi dilsiz şimdi susuz ve sahra

Kanıyor ümmetin Yâ Rasûlullah

Kansa hiç durmuyor derin yarada!

Hasretler kadeh olmuş alev dolu

Âşıklar yudumlar kavurtan gurbeti

Eriyor insanlığın asil edeb kıtası...

Kıyâmeti sonuna dek hakediyor ey

Yeryüzü zulümle sararmış solmuş

Gökyüzü sanki efkâra boyanmış...

Hayalin sarar ruhu Yâ Rasûlullah

Gönüller semâda nefeslerini arar

Sır yarılır, dağ dağlanır, aşk akar!

Dağılır baharlar, saçılır gerdanlar

Hüzünler yüzüne güzler yağar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bilal YAVUZ Arşivi