Enver Yılmaz

Enver Yılmaz

Irkçı söylemlere karşı GGC'den tarihi karar

Irkçı söylemlere karşı GGC'den tarihi karar

Basın özgürlüğü, sadece haber verme özgürlüğü değil, aynı zamanda eşitlik, adalet ve insan haklarına saygı duyma sorumluluğudur. Ancak ne yazık ki, ülkemizde zaman zaman bazı platformlarda dile getirilen ayrımcı ve ırkçı söylemler, bu temel prensiplere gölge düşürmektedir. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nin (GGC), Kürtlere yönelik ayrımcı ifadeler nedeniyle Türkiye Gazeteciler Federasyonu'ndan (TGF) resmen ayrılma kararı alması, bu tür olumsuzluklara karşı verilen cesur ve onurlu bir cevaptır.

Diyarbakır'daki yerleşkesinde Olağanüstü Tüzük Kurultayı'nı toplayan GGC, iki önemli karar aldı. Kurultayda, başkanlık süresine ilişkin tartışmaların ardından "3 dönem kuralı" kabul edildi. Ancak çok daha dikkat çekici ve önemli olan karar, Kürtlere yönelik ırkçı söylemler yüzünden daha önce gerilim yaşanan Türkiye Gazeteciler Federasyonu'ndan (TGF) ayrılma kararıydı. Bu karar, GGC'nin sadece kendi üyelerinin haklarını değil, aynı zamanda genel olarak insan haklarını ve onurunu savunma misyonunu ortaya koymaktadır.

Bu ayrılık kararının kökeninde, Aralık 2024'te yaşanan talihsiz bir olay yatıyor. TGF Yüksek İstişare Kurulu'nun bir WhatsApp grubunda, Kürtlere yönelik ağır hakaretler ve ayrımcı ifadeler içeren bir içerik paylaşıldı. Bu duruma ilk tepki, GGC Başkanı ve aynı zamanda TGF Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Felat Bozarslan'dan geldi. Bozarslan, paylaşıma sert bir dille karşı çıktı.

Ancak olay, asıl üzücü boyutunu TGF yönetiminin tutumuyla kazandı. Beklenen, ayrımcı içeriğin derhal kaldırılması ve sorumlular hakkında işlem yapılmasıydı. Ne yazık ki TGF yönetimi, söz konusu içeriği kaldırmak bir yana, onu savunma yoluna gitti. Bu kabul edilemez duruş karşısında, GGC Başkanı Felat Bozarslan, TGF'deki görevinden derhal istifa etti. Ardından GGC de, kurumsal olarak bu ayrımcı tutuma karşı net bir tavır alarak federasyondan ayrılma sürecini başlattı.

GGC Başkanı Felat Bozarslan'ın ayrılık kararının gerekçesini açıklarken kullandığı şu sözler onemli: "Basın meslek ilkeleriyle bağdaşmayan, ayrımcılığı meşrulaştıran, Kürtlere yönelik hakareti savunan bir anlayışla aynı çatı altında kalmak istemiyoruz." Bu ifade, sadece bir ayrılık değil, aynı zamanda meslek ahlakına ve insanlık onuruna sahip çıkma beyanıdır.

GGC üyesi olarak bu kararı sonuna kadar destekliyorum. Çünkü gazetecilik, hakikati aramak, toplumun farklı kesimlerinin sesini duyurmak ve önyargılarla mücadele etmektir. Kürtlere veya herhangi bir etnik gruba yönelik ayrımcılık yapmak, ırkçı söylemlerde bulunmak, basın mesleğinin temel ruhuna tamamen aykırıdır. Bu tür ifadelerin savunulması ise kabul edilemez bir durumdur. Böylesi bir tutum sergileyenlerle aynı çatı altında bulunmak, etik değerlerden ödün vermek anlamına gelir.

Bu olay, bizlere bir kez daha gösterdi ki, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele sadece mağdur olan kesimlerin değil, tüm toplumun ortak görevidir. Özellikle basın gibi güçlü bir platformda bu tür söylemlerin yayılmasına izin verilmemeli, aksine bunlara karşı duruş sergilenmelidir. GGC'nin bu kararı, diğer meslek örgütleri ve kurumlar için de bir örnek teşkil etmeli, ayrımcılık ve ırkçılık içeren her türlü eylem ve söyleme karşı sıfır tolerans politikası benimsenmelidir.

Unutmayalım ki, farklılıklarımız bizim zenginliğimizdir. Birbirimize saygı duymak, ortak değerler etrafında birleşmek ve ayrımcılığa asla geçit vermemek, daha adil ve barışçıl bir toplum inşa etmemizin temelini oluşturur. GGC'nin bu onurlu duruşu, sadece Kürt halkına değil, ayrımcılığa maruz kalan tüm kesimlere verilen bir destek ve dayanışma mesajıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Enver Yılmaz Arşivi