Liyakat esas alınmalı
14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde siyasi partilere başvurular birçok ilde sonlandı.
Şimdi partiler, müracaat eden aday adayları içinde eleme yapacaklar. Bazı partiler halk yoklaması, bazıları ise merkezde kurulan komisyonlar eliyle karar veriyor. HDP'de 11 Nisan'da görülecek dava ve seçimlerde risk oluşturmasın diye Yeşil Sol Parti adı ile seçimlere katılım sağlayacak.
Emek ve Özgürlük İttifakı içinde yer alan bileşenleri ile daha önceki yazımızda bir konuya vurgu yapmıştık. TİP ( Türkiye İşçi Partisi)ve EMEP'in ( Emek Partisi) yaklaşımlarının kendince doğru yanları olabilir. Ama bu yaklaşım demokrasi mücadelesini sıkıntıya sokma ve göz göre göre bu bileşenlere kaybettirme yaklaşımı gibi bir sonuca evrilme tehlikesi oluşturmaktadır.
60 yıl meclise milletvekili gönderemeyen, kendine sosyalistim diyen bu partiler, Kürt halkının verdiği özgürlük mücadelesi sayesinde meclise vekil gönderdiler. Şimdi ittifakın içerisinde kendi logolarıyla seçimlere girmek istemek kendi egolarını tatmin etmekten başka bir şey değildir.
Şunu bilince çıkarmak daha sağlıklı olur.
Bizim bir belediye meclis üyesi çıkaramadığımız yerde, Kürt halkının mücadelesi sonucunda TBMM'de temsiliyet hakkı elde ettik deyip, şimdi Kürt halkının yanında olup onlara dayatılan soykırım politikalarını sonladırıp, demokratik güçlerin mecliste en yüksek temsiliyeti sağlaması olmalıydı.
Ama geçmişteki yapılarından ve anlayışlarından kurtulamadıkları anlaşılıyor. Bu yaklaşım bir çok ilde milletvekili kaybına neden olabilir. Buda günümüz için ve gelecekte demokrasi mücadelesi açısından büyük kayıp olacaktır. HDP'ye gelirsek büyük bedeller ödenerek, varlığını devam ettirerek bugünlere gelmiş, hala bedel ödeyen ,yapacağı listeleri ince eleyip sık dokuyarak önümüzdeki süreçte tartışmalara mahal vermemelidir.
Elbette tanınmış popüler adaylar olabilir. Ama duruş ve liyakat daha çok esas alınarak listeler oluşturulmalı.
Son zamanlarda bazı basın yayın ve sosyal medya organlarında geçmiş dönemde milletvekili ve belediye başkanlığı da yapan kişiler hakkında söylenenler.
(Kobani kumpas davası diye nitelendirilen dava ile ilgili tabi bunlar doğru veya yanlış ,teyide muhtaç söylemler.)
Bunlar dikkate alınarak aday listeleri belirlenmelidir.
Tabii ki demokrasi mücadelesi çok renkli olmalı ve doğrudur yarını düşünerek hareket edilmelidir.
Şimdi Hasan Cemal gibi belli kişilere teklif götürüldüğü söyleniyor. Hasan Cemal Kürtlere soykırım dayatılırken, ( belediye başkanı vekiller tutuklanırken, Kürt şehirleri yıkılırken, çocukları katledilirken) Sadece saraya muhalifliği üzeriden eleştiri yapan bu yazar, Kürt halkının özgürlük mücadelesi karşısında yüz yıllık resmi ideoloji sistemini hep savundu.
Şimdi milletvekilliği verilecek. Ahmet Şık gibi ayrılınca yerden yere vuracak. Tabi bunlar HDP içerisinde yer alan Kürdistan'i parti bileşenleri içinde aynı olmalıdır.
Bu tür kişiler yerine Silopi'de yedi gün yerde yatan Taybet Ananın çocuğuna Cizre'de Amed' de Gever' de yakınları katledilen, kaybedilenler unutulmamalıdır.(Örnekler çoğaltılabilir.) Bunlar esas alınarak listeler oluşturulmalı ki önümüzde ki yüzyıl halkların özgürlük yüzyılı olmalı.
Özellikle şu anlayıştan kaçınmak lazım, yaptığım yanlışta olsa doğruda olsa,Halk desteği arkamdadır anlayışından kaçınmak lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.