Diyarbakır’ın simgesi haline gelen Amedspor, bu sezon yalnızca sahada değil, saha dışında da büyük bir mücadele veriyor. Erzurumspor ile oynanan ve tartışmalı hakem kararlarıyla 2-2 biten maç, haftalardır Diyarbakır gündeminin merkezinde yer alıyor. Bu karşılaşma, sadece bir skor tartışmasını değil, kulübün geleceğini de etkileyen bir dizi olayın başlangıcı oldu.

Maçın ardından başlayan adalet tartışmaları, kulübe peş peşe gelen cezalarla daha da büyüdü. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Erzurumspor maçındaki olaylar nedeniyle Amedspor’a 2 maç seyircisiz oynama ve yüksek miktarda para cezası verdi. Futbolculardan Veysel Sapan’a 6 maç men, antrenörler Mazlum Kılıç ve Erhan Ölker’e ise uzun süreli hak mahrumiyeti cezaları çıktı. Ancak cezalar bununla sınırlı kalmadı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), kulübün sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlar nedeniyle Amedspor’a 750 bin TL para cezası verdi. En ağır cezalardan biri de Başkan Burç Baysal’a geldi; kulüp tarihinin en kritik dönemlerinden birinde, 45 gün hak mahrumiyetiyle sahadan uzaklaştırıldı. Bu kararlar, Diyarbakır’da “adalet nerede?” sorusunu daha da yüksek sesle sorduruyor.

Sahadaki cevap: Umut veren futbol

Tüm bu tartışmalara ve engellere rağmen Amedspor, sahada verdiği cevapla umutları yeniden yeşertti. Cezası nedeniyle seyircisiz oynanan Sivasspor maçında alınan 4-2’lik galibiyet, takımın ne kadar dirençli olduğunu gösterdi. Karşılaşmaya damga vuran isim ise kuşkusuz Dia Saba oldu. Yıldızın 3 gol ve 1 asistlik olağanüstü performansı, boş tribünlere rağmen Amedsporlu futbolcuların coşkulu ve azimli oyunuyla birleşti. Bu, kulübün psikolojik olarak ne kadar güçlü olduğunun ve olumsuzlukların üstesinden gelebileceğinin en somut kanıtıydı.

Tribünlerin boş olması, Diyarbakır halkının takımlarına olan bağlılığını azaltmadı. Aksine, bu durum büyük bir kenetlenmeye vesile oldu. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, taraftarların takımlarını yalnız bırakmaması için Kent Meydanı’na dev ekran kurdu. Binlerce kişi, maçı meydanda hep birlikte izleyerek takımlarına olan sarsılmaz desteğini gösterdi. Bu buluşma, Amedspor'un sadece bir kulüp değil, aynı zamanda şehrin ortak sevdası, gururu ve direncini temsil ettiğinin en güzel ispatlarından biriydi.

Amedspor bugün sadece futbol oynamıyor. Bir yandan ligde üst sıralara tırmanmaya çalışıyor, diğer yandan haksızlık gördüğünü düşündüğü kararlarla mücadele ediyor. Bu mücadele, saha dışındaki rekabeti sembolik bir düzleme taşıyor.

Amedspor, hem sahada hem de sahadan uzakta verdiği bu mücadeleyle Türkiye futbolunun en dikkat çekici hikâyesini yazıyor. Bu hikâye, futbolun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda adalet, kimlik ve direnç mücadelesi olduğunu gösteriyor.