Amedspor’a kimler zarar veriyor?
Diyarbakır'ın kalbi Amedspor için atıyor! Yeni sezonun heyecanı sardı, takım hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor ve camianın gözü yükseklerde. Ancak bu umut dolu tabloda, içeriden gelen bazı sesler ve davranışlar, takımın moralini bozuyor, kenetlenmeyi zedeliyor. Amedspor'un gerçek gücü olan taraftarın, bu kritik dönemde kulübüne sahip çıkması, yıkıcı değil, yapıcı bir rol üstlenmesi hayati önem taşıyor.
Amedspor, geçen sezon Servet Çetin'in ardından Mehmet Altıparmak gibi tecrübeli bir teknik adamı takımın başına getirdi. Geçen sezon birçok yeni futbolcu takıma katıldı ve bu oyuncuların uyum süreci hızla devam ediyor. Benim izlenimim o ki, forvet hattı dışında büyük bir eksikliği bulunmayan bu takım, 1. Lig'de şampiyonluk iddiasıyla iyi işler çıkaracak kapasitede. Sahada dinamik, mücadeleci ve kaliteli bir ekip var.
İşte tam bu noktada taraftarın görevi devreye giriyor. Bir takım için taraftar desteği hayati önemdedir. Ancak bu destek, yapıcı olmak yerine yıkıcı bir hal aldığında, faydadan çok zarar getirir. Transfer politikası, takımın teknik direktörü ve yönetiminin işidir. Taraftarın görevi, lig başladığında takımı izlemek, performansına göre değerlendirmek ve varsa yanlışları yapıcı bir şekilde eleştirmektir.
Ne yazık ki Amedspor'da bazı taraftar kesimleri, daha lig başlamadan, takım sahaya çıkmadan hangi mevkiye kimin alınacağını söyleyip sosyal medyada kulübü hedef alıyor. Hatta akıl almaz bir şekilde, yapılan bir transferin ardından bazı gruplar kulübün kapısına dayanarak yönetimi istifaya davet ettiler.
Elbette protesto demokratik bir haktır. Ancak bir transfer kararı sonrası yönetimin istifasını istemek, bu kutsal çatı altında adeta bir "darbe" planlamakla eşdeğerdir. Üstelik eleştirilen o oyuncu, bu kentin çocuğu ve oldukça kaliteli bir kanat oyuncusu. Bu tavırlar, sadece yönetimi değil, yeni katılan oyuncuları da demoralize ederek takıma zarar veriyor.
Medyanın sorumluluğu ve iletişim eksikliği
Bu süreçte Diyarbakır yerel medyası da ne yazık ki iyi bir sınav vermiyor. Transfer süreci, bazı grupların bu yıkıcı teşebbüsüne alet oldu. Halbuki burada kulübün de görüşleri alınarak, daha dengeli ve doğru bir yayıncılık yolu izlenebilirdi. Yerel mecraların çoğu zaman bir bilgiyi teyit edemedikleri için aslı astarı olmayan haberler geçmesi, hem Amedspor'a zarar veriyor hem de o medya kuruluşlarının güvenilirliğini azaltıyor.
Amedspor'un da bu konuda eleştirilmesi gereken zayıf bir yönü var: Medya yapılanması ve yerel medya ile iletişimi oldukça zayıf. Kulübün, yerel medyayı doğru ve zamanında bilgilendirecek, dedikoduların önüne geçecek güçlü bir mekanizmaya ihtiyacı var.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Diyarbakır'ın Amedspor etrafında kenetlenmesi elzemdir. Amedspor sadece bir futbol takımı değil, bu kentin, bu coğrafyanın kimliğidir, sembolüdür. Seçilmiş, meşru bir yönetim takım hakkında kararlar alır ve bu kararlara saygı duymak gerekir. Taraftarın rolü, takıma güç katmak, zor zamanlarda arkasında durmak ve sahada son düdük çalana kadar desteklemektir.
Sosyal medyadaki yıkıcı eleştiriler ve kulübü iş yapamaz hale getiren protestolar yerine, yapıcı olalım. Amedspor'un başarısı, tüm Diyarbakır'ın başarısı olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.