Meltem GÖNÜLLÜ

Meltem GÖNÜLLÜ

“Yurtta barış, dünyada barış”

“Yurtta barış, dünyada barış”

İşte; son günlerde her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olan tek değişmez temel ilkemiz bu olmalı…

3. Dünya Savaşı çıkma olasılığının artık en yetkili ağızlar tarafından bile dillendirilmeye başlandığı şu son günlerde, dünya üzerindeki tüm ülke liderlerinin son derecede dikkatli ve soğukkanlı davranmasını gerektirmekte. Bizlere düşen ise, provokasyonlara kapılmadan birlik ve beraberlikle mükemmel bir dayanışma sergileyerek ülkemizi olası savaş tehdit ve tehlikesinden uzak tutmaktır.

Seversiniz, sevmezsiniz. Benimsersiniz, benimsemezsiniz o sizin bileceğiniz bir husus. Fakat şu anda günümüzden yüz yıl önce yaşamış ve başta Türkiye Cumhuriyeti gibi nice sayısız eserler bırakarak gerçek bir dünya lideri olmuş Mustafa Kemal Atatürk’ün önemi bir kez daha ortaya çıkmakta.

Siz biliyor musunuz; son derecede başarılı bir askeri deha olan Mustafa Kemal, aslında savaşa karşı idi. Sadece bir komutan olarak kendisine verilen görevleri yaptı. Savaşın ortasında "zararın neresinden dönülürse kârdır" diyerek bu savaştan çıkılması için hükümete muhtıralar verdi. Milletçe topyekûn ve tek yürek olarak verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’mızda zafere ulaştıktan sonra "Yurtta barış, Dünyada barış" ilkesini savundu. "Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur, bundan sonra gelecek olanlar da bu anlayışta olacaklardır" diyerek sağlam olduğuna inandığı ilkeler ortaya attı. Ve bu ilkeler sayesinde 2. DÜNYA SAVAŞINA girmemeyi başardık.

Gelelim günümüze…

Günümüz teknolojisi ile çıkabilecek olan olası bir 3. Dünya Savaşı, insanlığın felaketi olabilir. O zamanın Mustafa Kemal Paşa'sı veya Yunanlıların Anadolu'yu istilanın Yunanlılar için felaket olacağını haber veren Metaksas'ın nesli tamamen tükendi mi? Elbette ki hayır.

İhtiyacımız olan tek şey, birbirimize sıkı sıkı sarılarak birlik ve beraberlik içinde güçlü bir ülke olduğumuzu dosta güven düşmana korku saldığımızı bir kez daha ortaya koymaktır. Bir kişinin parmak ucundaki düğmeye dokunmasıyla, hayatlarımız ve canlı yaşam bitebilir. Bir nükleer bomba en az 27 milyon kişinin yok olması demektir. Nükleer savaşta ise 8 milyar olan Dünya nüfusunun 5 milyarı hayata veda edecek. Milyarlarca hayvan, kilometrelerce zehirli toprak, milyonlarca radyasyonlu bulut ve güneş ışığını arayan karanlık gri bir yeryüzü düşünün. Savaşı kim isteyebilir? Kendini dev aynasında gören ABD, Çin, Rusya ve belki Hindistan'ı yöneten kafalar "en büyük benim" demek için bu saçma kararı verebilir. Milli Savunma Bakanlığımız olası üçüncü dünya savaşına hazırlıklı olduğumuzu açıkladı, yüreklerimize serin su serpti, rahatlattı.

Bu arada çevremizde ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Çok ilginç gelişmeler yaşanıyor. Rusya ile Çin yakınlaşıyor. Rusya, Kuzey Kore ile işbirliği Anlaşması yapıyor. Kuzey Kore, Ukrayna'da savaşmak için Rusya'ya asker gönderiyor. AB ülkeleri ABD'den uzaklaşıyor.

Rusya, İsrail'in bölgesel yayılma politikasına karşı Suriye'yi bir duvar olarak destekliyor. Suriye lideri Esad, Türkiye'deki sığınmacıları affediyor, ülkesine çağırıyor, bayram için memleketlerine gidenleri geri yollamıyor ve bize müzakere öneriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 yıl sonra Suriye'ye iş birliği çağrısı yapıyor, zeytin dalı uzatıyor.

İran'da Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türk kökenli adayın kazanma ihtimali, bölgesel dengeler açısından büyük önem taşıyor. Azerbaycan'da Aliyev, Meclisi fesh ediyor 1 Eylül'de seçim yapılması kararı alıyor.

Özellikle Türkiye ve Suriye’nin yeniden uzlaşma zeminine yaklaşıyor olması, savaş heveslilerinin hiç hoşuna gitmiyor ve birçok provokasyonun altına imza atıyorlar.

O zaman bize düşen; hiçbir tahrik ve kışkırtmalara kapılmadan derhal hemen şimdi birbirimize düşmanca düşüncelerle yaklaşmak yerine, birbirimize her zamankinden daha fazla sıkıca sarılmaktır. Ve varsa sorunlarımızı barışçıl ve makul bir şekilde çözmektir.

Asla unutmayalım:

BAŞKA TÜRKİYE YOK!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Meltem GÖNÜLLÜ Arşivi