Mustafa Yıldız

Mustafa Yıldız

Hukuku ayaklar altına almaktan vazgeçin

Hukuku ayaklar altına almaktan vazgeçin

Ülkenin gündemi yine yeniden yerel yönetimlere kayyum atanması.

Artık şunu anladık ki, iktidar için Yerel yöneticilerin görevden uzaklaştırılması ve kayyım atanmasını gerektirecek hukuksal bir dayanağının olması çokta önemli değil. Yerel yöneticinin halk iradesi ile seçilmesi, Anayasanın, kanunun, imza koyduğumuz uluslararası sözleşmelerin, anayasa ile güvence altına alınmış seçilme hakkının hiç birinin bir önemi yok. Çünkü bu ülkeyi hukuk dışı yöntemlerle yöneten iktidarın canı öyle istemiş.

Ancak hukuk devleti olduğunu iddia eden bir ülkede benim canım öyle istedi diye bir anlayış olamaz olmamalı.

Siyasal iktidar 4 Kasım sabahı kayyum atadığı belediyeler ile ilgili gerekçeleri açıklamak zorundadır. Ve bu gerekçeleri hukuki bir temele oturtmalıdır. Kayyum atayan iktidar, kayyum atadığı üç belediye başkanı hakkında şu soruya cevap vermelidir.

Kayyum atanan başkanlar ile ilgili 31 Mart 2024 sonrası açılan herhangi bir soruşturma var mıdır?

Basından takip ettiğimiz kadarı ile 2024 yerel seçimler sonrası kayyum atanan belediye başkanları hakkında açılan bir soruşturma olmadığıdır. İktidar sandıkla gelenin sandıkla gideceğine inanmadığı için, sandıkla gelen başkanı kayyumla götürmeyi alışkanlık haline getirmiştir.

Artık Ülke de her güne yeni bir hukuksuzlukla uyanıyoruz. Özellikle siyasi iktidar, seçilmiş muhalif belediye başkanlarını hukuk dışı yöntemler ile görevden alıyor Görevden alma ile tatmin olmadıklarını düzmece gerekçeler ile tutukluyor. Siyasal iktidar, demokrasiyi hukuku ayaklar altına almakta bir beis görmüyor.

Bunun son örneği olan Mardin Batman ve Halfeti belediyelerine atanan kayyum gerekçelerinden özellikle Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ün açığa alınmasına baktığımızda hukukun nasıl ayaklar altına alındığını tüm gerçekliği ile görüyoruz.

İçişleri Bakanlığı tarafından gerekçe olarak gösterilen Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/6 esas sayılı dosyadan almış olduğu ceza gerekçe olarak gösterilmiştir. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet TÜRK, söz konusu dava da Kobani İddiaları ile ilgili beraat etmiş ancak Mardin 3.Ağır Ceza mahkemesi tarafından bu dava dosyası ile birleştirilen dava da örgüt üyeliğinden verilen cezanın gerekçesi açıklanmadığı için üst mahkemeyede gidilmemiş yani kesinleşen bir ceza söz konusu değildir. Şunu da belirtmek gerekir ki, bu davanın dosya numarası 2021 olarak gözükse de aslında Mardin 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/279 nolu dosyanın Ankara 22.Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/6 no lu dosya ile birleşmesinden ibarettir. Ve dava dosyasında ki iddialar 2015 yılı ve öncesine aittir.

Bu dava da ki iddialar 2016 yılında Kayyım atanmasına gerekçe olarak gösterilmiş, 2019 yılında ki Kayyım atama işlemine yine gerekçe gösterilmiştir.2024 yılında da aynı gerekçe ile tekrar kayyım atama işlemine gerekçe göstermiştir. Bu iktidarın kayyum atama gerekçesinin hukuk dışı olduğunu ve keyfi olduğunu net olarak görmekteyiz.

Ahmet TÜRK ün görevden alınmasına gösterilen başka bir gerekçe olan, Ankara 14. Ağır Ceza mahkemesinin 2022/142 sayılı dava dosyası ile ilgili olarak,

Ahmet TÜRK ün 2011 yılı Mart Ayında Siirt İlinde Faili Meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına ilişkin yapmış olduğu konuşma da Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/1004 soruşturma 2014/1 karar numarası ile Kamu davasının ertelenmesi kararı verildiği, Ancak daha sonra fezleke hazırlanmak sureti ile Ankara Başsavcılığı Parlementer suçlar bürosuna gönderildiği ,Bu fezleke üzerine dava açıldığı ancak aynı konuya ilişkin olarak Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28.02.2023 tarihinde 2021/3595 sor.no ve 2023/658 Karar numarası ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belgeler ile sabittir. Bu tür suçlar için ceza kanunda tanımlanan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, Konuşmanın yapıldığı tarihin üzerinde 13 yıl 6 ay geçtiği , Bu hali ile zamanaşımı süresinin olduğu, Mükerrer yargılama ve zamanaşımı iddialarını ilgili mahkeme önünde dile getirilmesine rağmen mahkemenin yasaya aykırı olarak yargılamaya devam etmiştir.Buna rağmen henüz bir kararda verilmemiştir. Ahmet TÜRK ün 2011 Mart ayından yapmış olduğu konuşmadan 13 yıl sonra, 2024 yılında kayyım atama işlemine gerekçe yapılmıştır.

Başka bir gerekçe; Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca örgüt üyeliği iddiası ile ilgili olarak 2024/7685 soruşturma dosyası ile ilgili gerekçe gösterilmiş. Ancak; 13/01/2024 tarihinde ve 08/02/2024 tarihinde yapmış olduğu konuşmalar gerekçe gösterilerek açılan bir soruşturmadır. Bu soruşturma ile ilgili 23.09.2024 tarihinde 2024/5141 Karar numarası suç oluşmadığı gerekçesi ile Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Belgeler üzerinde yapılan incelemelerde Mardin Büyükşehir Belediyesine atanan kayyum gerekçelerinin ne kadar hukuk dışı olduğu belgelerle sabittir.

Eminim Batman, Halfeti ve Esenyurt başkanları için gösterilen gerekçelerde Ahmet Türk için gösterilen gerekçeler gibi hukuk dışıdır.

İktidarın gerekçe gösterme gibi bir niyetinin olmadığı, yapılan işlemin sadece kamuoyunda bir algı yaratılmaya yönelik olduğu, kayyum atamanın siyasi amaçlarla yapıldığı açıktır.

Siyasi iktidar ülkede demokrasiyi ayaklar altına almaya devam ediyor.

Siyasi iktidar halkın iradesini her gün yeniden çiğnemekte hiçbir sakınca görmüyor.

Siyasi iktidar sandıktan çıkan iradeyi tanımıyor ve kendisine muhalif tüm unsuları susturmak için yargıyı ve güvenlik kuvvetlerini kullanıyor.

Siyasi iktidar, bu ülkeyi faşizmin karanlığına sürüklüyor

Ancak siyasal iktidarın bu hukuk dışı uygulamaları, demokrasi güçlerinin öreceği duvarlara çarparak yok olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Yıldız Arşivi