Cihat Gökçe

Cihat Gökçe

Nafaka nedir, kime ödenir? Kimler hangi tür nafakayı talep edebilir? Nafaka ödenmemesi halinde ne yapılabilir?

Nafaka nedir, kime ödenir? Kimler hangi tür nafakayı talep edebilir? Nafaka ödenmemesi halinde ne yapılabilir?

Nafaka, bir kimsenin mahkeme kararı uyarınca hükmedilen hallerde, diğer bir kimseye (eşe, çocuğa, anneye, babaya, kardeşe, dedeye, neneye, belirli aile üyesine) geçimini sağlamak üzere belirli aralıklarla maddi durumuna göre para olarak yaptığı sürekli ödemedir.

Nafaka aile olmanın temelinde yatan birtakım durumlarda farklı başlıklarda karşımıza yoksulluk, iştirak, yardım ve tedbir nafakası adı altında çıkan hukuki bir müessesedir.

Nafaka, kelime anlamı itibari ile geçimlik, geçinmek için gerekli olan ödeme şeklinde tanımlanabilir. Türk Medeni Kanunu'nda dört tür nafaka başlığı düzenlenmiştir:

Türk Medeni Kanunu’na göre;

1-) Tedbir Nafakası:

Nafaka talebini içeren dava devam ederken mahkeme kararı kesinleşene kadar tedbir olarak nafaka alacaklısı lehine geçici mahiyette ödenmesine karar verilen nafaka türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

2-) Bakım Nafakası:

Belli aile üyeleri arasında (örneğin çocukların anne-babasına, anne-babanın çocuklarına, belirli durumlarda dede, nene kardeş hakkında) aile olmanın temelinde yatan karşılıklı yardım sorumluluğu kapsamında mahkeme kararı kapsamında ödenmesine hükmedilen nafaka türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

3-) Yoksulluk Nafakası:

Boşanma kararının kesinleşmesi sonrası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eşin boşanmaya konu olaylarda diğer eşten daha ağır kusurlu olmaması şartı ile mahkeme kararı kapsamında diğer eşten alacak olduğu nafaka türü olup eşler arasında ödenecek nafaka türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

4-) İştirak Nafakası:

Boşanma sonrasında, velayeti kendisinde olmayan ebeveynin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkı olarak müşterek çocuk reşit olana kadar diğer eş üzerinden çocuk-çocuklar için ödediği paradır.

Eşler Arasında söz konusu olabilecek Nafaka Türleri Dava Sürerken TEDBİR, Boşanma Kararı Kesinleştikten sonra ise YOKSULLUK NAFAKASIDIR.

1-) Tedbir Nafakası: Tedbir nafakasını boşanma davasında dava açan eş diğer eşten evlilik boşanma davası devam ederken ve boşanma kararı sonrası karar kesinleşene kadar kendisi ya da müşterek çocuklar için diğer taraftan (eşinden) talep edebilmektedir.

2-) Yoksulluk Nafakası (TMK m. 175): Türk Medeni Kanunu'nun 175.Maddesi uyarınca Yoksulluk Nafakasını ise boşanmadan dolayı boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluğa düşecek olan eş diğer taraftan (eşten) boşanma davasına neden olaylarda daha ağır kusurlu olmamak kaydı ile talep edebilmektedir.

3-) Müşterek Çocuklar İçin Nafaka Türü (İştirak Nafakası, TMK m. 182/2)

Türk Medeni Kanunu'nun 182.Maddesi'nin 2.Fıkrası'nda yer alan İştirak Nafakası boşanma davası devam ederken tedbir nafakası adı altında, boşanma kararı kesinleştikten sonrasında ise İŞTİRAK NAFAKASI olarak müşterek çocukların beraber yaşadığı eşin diğer eşten maddi gücü oranında müşterek çocukların bakım ve ihtiyaçları için aldığı nafaka türüdür. Bu nafaka türü çocuğun reşit olduğu tarihe kadar devam etmektedir. Çocukların reşit olmasından sonra müşterek çocuk bizzat kendisi ebeveyni-annesi-babası hakkında YARDIM NAFAKASI talepli davasını yetkili aile mahkemesinde açarak artık YARDIM NAFAKASI talep edebilmektedir. Özellikle yardım nafakasını reşit olduktan sonra üniversite eğitimi devam eden çocuk eğitim süresince ve üniversite eğitimi sona erdikten sonra iş bulana kadar makul süre için talep edebilmektedir. Bu nafakanın sorumlusu- borçlusu ise çocuğun annesi ve babasıdır.

4-) Yakın Akrabalar Arasında Nafaka (Bakım Nafakası, TMK m. 364)

Türk Medeni Kanunu'nun 364.Maddesi gereğince Bakım- Yardım Nafakasını yoksul durumda bulunan aile üyesi, maddi durumu iyi olan aile üyelerinden maddi durumları oranında (anne, baba, dede, nine, çocuk, torun, kardeş) geçimini sağlayacak ölçüde talep edebilmektedir.

Söz konusu talepleri yetkili AİLE MAHKEMELERİ karara bağlamakta olup, bazı durumlarda yıllık artış oranı yüzdelik ya da üfe -tüfe oranlarında kararlaştırılan artışların ihtiyaçları karşılamaya yetmediği durumlarda nafakanın arttırılmasına yönelik davalar yine yetkili AİLE MAHKEMELERİNDE nafaka alacaklısı tarafından açılabilecektir.

Bahsi geçen nafaka tutarlarının nafaka yükümlüsü tarafından süresi içerisinde ödenmemesi halinde nafaka borçlusu aleyhine alacaklı tarafın icra dairelerinde icra takibi başlatmak suretiyle alacağını tahsil yoluna başvurması gerekmektedir. Borçlunun malvarlığı hakkında uygulanacak icra takibi neticesinde borçlunun malvarlığının bulunmaması halinde söz konusu nafaka alacağının tahsili için alacaklı taraf İcra ve İflas Kanunu'nun 344. Maddesi ( “Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir.'' ) uyarınca nafaka yükümlüsü aleyhine kararı vermeye yetkili İCRA CEZA MAHKEMESİ'NE şikayette bulunması üzerine İCRA CEZA MAHKEMESİ bu durumda nafaka borçlusu hakkında 3 AYA KADAR TAZYİK- ZORLAMA hapsine karar verecek olup, borçlunun borcunu ödemesi halinde borçlunun cezaevine girme ihtimali doğmayacaktır. Borçlunun ceza kararı üzerine cezaevine girdikten sonra dahi nafaka borcunu ödemesi halinde cezaevinden derhal- hemen tahliyesi söz konusu olacaktır. Ancak İcra Ceza Mahkemesi tarafından icra takibine konu nafaka borcunu ödemeyen borçlu hakkında verilen TAZYİK- ZORLAMA HAPSİ KARARININ kesinleşmesi üzerine borçlunun borcunu netice olarak ödememesi halinde borçlunun 3 AYA KADAR cezaevinde kalması söz konusu olabilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihat Gökçe Arşivi