Enver Yılmaz

Enver Yılmaz

İş güvenliğinin yok sayıldığı her yerde ölüm vardır

İş güvenliğinin yok sayıldığı her yerde ölüm vardır

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde bir inşaatta yaşanan ölümlü iş kazası, Türkiye'de iş güvenliğinin ne kadar önemli ama aynı zamanda ne kadar eksik olduğunu bir kez daha gösterdi. Kasksız, emniyet kemersiz ve yeterli kontrol olmadan çalışan iki inşaat işçisi, 5. kattan düşerek hayatlarını kaybetti. Olay yerinden gelen görüntüler, sadece işçilerin değil, şirketlerin ve denetleyenlerin de büyük ihmalleri olduğunu gözler önüne seriyor.

İnşaat sektörü, Türkiye'de birçok kişiye iş imkanı sağlayan ama aynı zamanda en çok iş kazasının yaşandığı alanlardan biri. Ne yazık ki, bu kadar yoğun çalışmaya rağmen iş güvenliği kurallarına yeterince uyulmaması, her yıl yüzlerce çalışanın hayatını kaybetmesine neden oluyor. Diyarbakır'da yaşanan ve iki gencin ölümüyle sonuçlanan bu son olay, bu büyük eksikliğin acı bir örneği.

Yenişehir ilçesi Kooperatifler Mahallesi'nde bulunan bir apartman inşaatında çalışan 25 yaşındaki A.Ş. ve arkadaşı H.A., 5. kattan aşağıya düştüler. Kaza sonrası çekilen fotoğraflarda, işçilerin kafalarında kask olmadığı ve başka hiçbir koruyucu ekipman kullanmadıkları açıkça görülüyor. Emniyet halatları olsa bile, yeterli güvenlik önlemleri alınmadığı için bu halatların kopmuş olabileceği düşünülüyor.

Yaşanan olay genellikle "kaza" olarak adlandırılsa da, aslında çoğu zaman bu tür ölümlerin önüne geçmek mümkün. İşçilerin baret, emniyet kemeri gibi en temel koruyucu malzemeler olmadan çalıştırılması, sadece işverenin değil, aynı zamanda inşaat alanındaki denetimlerin de büyük bir eksikliğidir.

Ayrıca, çalışma yerinin zemininin güvenli olmaması, düşmeyi önleyici parmaklıkların eksik olması ve yüksekte çalışma kurallarının çiğnenmesi, bu olayın bir "iş cinayeti" boyutuna ulaşmasına neden oldu.

Türkiye'de yürürlükte olan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, çalışanların yüksekten düşme gibi tehlikelere karşı korunmasını zorunlu kılıyor. Bu yasaya göre, 2 metreden yüksek her yerde çalışan işçilere düşmeyi önleyici sistemler sağlanmalı ve kişisel koruyucu ekipmanlar eksiksiz olarak kullanılmalı. Ancak olay yerinden gelen görüntüler, bu yasal kuralların ya hiç uygulanmadığını ya da yeterince denetlenmediğini açıkça ortaya koyuyor.

Bu trajik kazanın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hemen bir soruşturma başlatıldı. İnşaattaki tüm çalışmalar geçici olarak durduruldu. Soruşturmanın, inşaatı yapan firma, taşeronlar ve iş güvenliği uzmanları dahil olmak üzere birçok kişi ve kurumu kapsayacak şekilde genişletileceği belirtiliyor.

Türkiye'de bu tür üzücü olayların sıkça yaşanması, sadece teknik eksikliklerden değil, iş güvenliği bilincinin toplum genelinde tam olarak yerleşmemesinden de kaynaklanıyor. İşverenlerin masraftan kaçınmak için güvenlik önlemlerini göz ardı etmesi, denetimlerin yetersiz kalması ve çalışanların yeterince eğitim almaması, bu tür kazaları adeta kaçınılmaz hale getiriyor.

Diyarbakır'daki bu acı olay, iş güvenliğinin sadece yasal bir zorunluluk olmadığını, aynı zamanda insanlık adına büyük bir sorumluluk olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Her işçi ölümü, sadece o kişinin hayatını değil, geride kalan ailesini, arkadaşlarını ve tüm toplumu derinden etkiliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Enver Yılmaz Arşivi