Enver Yılmaz

Enver Yılmaz

Silahlar ve çocuklar: Evdeki gizli tehlike

Silahlar ve çocuklar: Evdeki gizli tehlike

Diyarbakır'ın Çınar ilçesinden gelen acı bir haber, hepimizi derinden sarstı. İki çocuğun evde babalarına ait bir tabancayla oynarken, silahın kazara ateş alması sonucu 3 yaşındaki kuzenlerinin hayatını kaybetmesi, "bireysel silahlanma" konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Bu olay, özellikle çocukların bulunduğu evlerde silah bulundurmanın ne denli büyük bir risk taşıdığını gözler önüne seriyor.

Olay, Çınar ilçesine bağlı kırsal Meydan Mahallesi'nde yaşandı. Gelen bilgilere göre, 10 ve 12 yaşlarındaki iki kardeş, evde babalarına ait olan bir tabancayla oynuyordu. O sırada silah birden ateş aldı ve çıkan kurşun, aynı evde bulunan 3 yaşındaki kuzenleri M.Ş.E.'nin başına isabet etti.

Silah sesini duyan aile üyeleri odaya koştuklarında, küçük çocuğu kanlar içinde buldular.

Bu tür olaylar, maalesef ülkemizde ilk kez yaşanmıyor. Evlerde, iş yerlerinde veya araçlarda bulundurulan ruhsatlı ya da ruhsatsız silahlar, zaman zaman bu tür trajik "kazalara" yol açabiliyor. Bireysel silahlanma, ne yazık ki toplumumuzda yaygın bir durum. Güvenlik kaygıları, kendini koruma içgüdüsü ya da bazen sadece bir hevesle edinilen silahlar, aslında çok daha büyük tehlikelere davetiye çıkarıyor.

Bir silahın evde bulunması, özellikle de çocukların erişebileceği bir yerde olması, her zaman ciddi bir risktir. Çocuklar, meraklı doğaları gereği her şeye dokunmak, keşfetmek isterler. Silahlar ise onlar için birer oyuncak gibi algılanabilir. Bu olayda olduğu gibi, masum bir oyunun korkunç bir faciayla sonuçlanması, silahların ne kadar tehlikeli aletler olduğunu acı bir şekilde gösteriyor.

Peki, bu tür olayların önüne nasıl geçilebilir? Burada en büyük sorumluluk ailelere düşüyor. Eğer bir evde silah bulunduruluyorsa, bu silahın mutlaka ama mutlaka çocukların ulaşamayacağı, kilitli bir yerde ve mermilerinden ayrı olarak saklanması gerekir. Ayrıca, çocuklara silahların birer oyuncak olmadığı, çok tehlikeli olduğu ve asla dokunulmaması gerektiği mutlaka anlatılmalıdır.

Bu tür facialar, bizlere iş güvenliği gibi konularda olduğu gibi, evdeki güvenlik tedbirlerinin de ne kadar hayati olduğunu hatırlatıyor. Bir anlık ihmal, geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabiliyor. Çocuklarımızın güvenliği, her şeyden önce gelir.

Diyarbakır'daki bu trajik olay, bireysel silahlanmanın ve evde silah bulundurmanın risklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların sadece "kaza" olarak geçiştirilmemesi, altında yatan toplumsal sorunların ve güvenlik zafiyetlerinin sorgulanması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Enver Yılmaz Arşivi