Mustafa Yıldız

Mustafa Yıldız

Daha ne istiyor bu Kürtler!

Daha ne istiyor bu Kürtler!

Ülke gündeminde yine Kürt Sorununun Çözümü var. Ve yine her zaman, her Kürdün duyduğu bir soru vardır. Kürtler her şey oluyor. “Daha ne istiyorlar?” sorusu aslında bize şunu gösteriyor ki, Kürt sorununun Türkiye de yaşayan sıradan halk tarafından anlaşılmadığı gibi, genel olarak eğitimli ve akademik kişi ve gruplar tarafından anlaşılmadığını TV, basın ve sosyal medya paylaşımlarından görüyoruz.

Kürtler ne istiyor? Sorusunun cevabını geçen gün, bir anısını X te paylaşan arkadaşın sözleri ile anlatmak isterim

“Oslo Türkiye konsolosluğuna bir iş için gittim. Bekleme salonu doluydu. Salonda Türk, Kürt, Norveç’li, Arap ve birde Somalili aile vardı. Sonra baktım salonda biri tek başına oturmuş elinde bir kaç belge var. Çaresizce etrafı gözlemliyor (kimden yardım istesem) bakışı. Tipi, görünüşü resmen bağırıyor “Kürt”. Yanına gittim. Kürtçe ona “ez dikarim alîkariyê te bikim” yani sana yardımcı olabilirim dedim. Bana kırık bir Türkçe ile cevap verdi. Ben devam edince Kürtçeye “ Kürtçe konuşma işimi yapmazlar” dedi. Etrafıma baktım herkes kendi dilinde konuşuyordu. Somali’leri bilen bilir onlar aralarında konuşurken kavga eder gibi konuşur. Neyse yardımcı olup çıktık oradan. Ama bana “ Kürtçe konuşma işimi yapmazlar” dediğinde o gözünde ki korku gözümün önünden hiç gitmedi. Neler yaşadıysa önceden hep o korkuyla devam etmiş hayatına. Dışarı çıktığımda benimle birlikte gelen hep bana Kürt Sorunu nedir? Ne istiyorsunuz? Diyen Türk arkadaşıma “işte Kürt sorunu bu anladın mı beni? 4 bin km Türkiye’den uzakta olmasına rağmen halen ana dilini konuşmaya çekiniyor, korkuyor. O korkuyu o da gördü. “Evet, haklısın” dedi devam ettik yolumuza.”

Bu X paylaşımını paylaştığım, üst düzeyde görev yapan bir arkadaşım, cevaben şunu yazmıştı. “Aynı şeyi ben evde yaşıyorum. Kürtçe müzik dinlediğim zaman, hanım ya pencereleri kapatıyor ya da cihazın sesini kısmamı söylüyor. Durumumuz bu.”

Bir abimizin anlatımıyla, Merhum Salih Sümer, bakanlık yaptığı dönemde, konutunu bekleyen polisten korktuğunu söylemiş. Örnekleri çoğaltabiliriz. Ancak bu 3 örnek bile, biz Kürtlerin yıllardır, kimliğini ve dilini kullandığı için, ruh haline nasıl bir korku sindiğini çok güzel bir şekilde özetlemiş.

Şimdi yeniden hep karşımıza çıkan Kürtler ne istiyor? Sorusunun cevabını çeşitli çevrelerce yapılan araştırmalarda da ortaya çıkmaktadır. Kürtler ne istyor sorusu ile ilgili yapılan araştırmalarda;

Ülke gündeminde yine Kürt Sorununun Çözümü var. Ve yine her zaman, her Kürdün duyduğu bir soru vardır. Kürtler her şey oluyor. “Daha ne istiyorlar?” sorusu aslında bize şunu gösteriyor ki, Kürt sorununun Türkiye’de yaşayan sıradan halk tarafından anlaşılmadığı gibi, genel olarak eğitimli ve akademik kişi ve gruplar tarafından anlaşılmadığını TV, basın ve sosyal medya paylaşımlarından görüyoruz.

Siyasi görüşü fark etmeden tüm Kürtlerde ortak olarak, dil ve Kürt kimliğine olan aidiyet olduğu ortaya çıkıyor. Kürt sorunun çözümünde, farklı görüşlerin talepleri farklılık gösterse de hem eğitimde hem de kamusal alanda dille ilgili engellerin ortadan kalkması ortak talep olarak ortaya çıkmaktadır.

Farklı siyasi eğilim ve yaşam tarzlarına sahip olsalar da Kürtlerde ‘kimlik ve kültürel haklar’ noktasında bir ortaklaşma olduğu net bir şekilde birçok araştırma sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu algının yanında, yapılan araştırma sonuçları, Kürtlerde derin bir eşitsizlik algısının yoğun olarak yaşandığını, bunun hem toplumsal olarak hem de siyasal olarak yoğun hissedildiğini ortaya koymaktadır.

Sanırım Kürtler ne istiyor sorusunun cevabı, yukarıda arkadaşımızın konsoloslukta yaşadığı olay cevabı bize vermiştir. Ayrıca yıllardır Kürtlere yapılanların içimize nasıl bir korku sindirdiğini bu olay çok güzel bir şekilde özetlemiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yıldız Arşivi